Cevap :
Freud'a göre insanın her davranışının,kendi kişiliğinden kaynaklanan nedenleri vardır.Bireyin kişiliğin oluşması bebeklik,çocukluk,gençlik çağlarının sentezidir.Yani Freud'a insanın doğuştan gelen iki temel eğilimi vardır;saldırganlık ve cinselllik...Bu iki temel eğilim sosyal bir valık olan insanın toplumda içinde yaşamasını zorlaştırdığı için baskı altına tutulur ve bilinçaltına atılır.
Bilinçaltı, her insanda bulunan doğuştan gelen cinsellik,saldırganlık gibi eğilimlerle bastırılmış duyguların çoşkuların ve bunlarla sıı sıkıya bağlı düşüncelerin alanıdır.Psikodinamik yaklaşım dil sürçmesi,unutmalar,hatalar ve buna benzer davranışları bilinçaltındaki isteklerin ifadesi olarak kabul eder.Freud bilindiği gibi rüya yorumlarınıda benzer şekilde anlatır.Ona göre rüya görülmesi,bilnçaltına atılan duyumnların dışa vurulması şeklinde gerçekleşir.
Freud'a göre kişiliğin id,ego ve süper ego olmak üzere üç önemli bölümü vardır.İd,haz ve tutukuların egemen olduğu ilken yön bir bakıma hayvansı yönüdür insanın.Süper ego,kişinin yaşadığı toplumun değerler sistemiyle oluşan yönüdür.Ego ise akıl ve sağduyunun egemn olduğu psikolojik yöndür.Davranışlar bu etkileşim yönünde gerçekleşir.
Bir örnek ben vermek istiyorum.Erkeklik hormonları yerinde salgılanan her erkek,karşı cinse karşı cinsel duygular besler.Bazen bunlar hat safaya gelir.Onunla beraber olmak ilişki kurmak istersiniz,İşte bu insanın id yönüdür,hayvansı yönüde diyebiliriz.İnsanın barındığı toplumun değerleri vardır.Bu sizin bu cinsel isteğinizi bastırır,toplum baskı yaratır,serbest hareket edemezsiniz.Ego yönünüzde insanın ortayı bulma yönüdür.Toplum baskısını ve cinsel hazlarınızı göz önünde bulundurarak evlenirsiniz hem birlikte olma fırsatınız olur hemde toplum baskıısından kurtulursunuz.Buda insanın ego yanıdır.