laik olamayan bir devlette insan hakları niçin geliştirilemz
laiklik ve din özgürlüğü konusundaki bu kendine özgü anlayış ve uygulamasının hukuki olan ve olmayan birçok sistemik işareti vardır. Hukuki olanı anayasayla başlamakta, ama orada bitmemektedir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ndan, Diyanet İşleri Başkanlığı Kanunu’na, oradan Medeni Kanun’a, Siyasi Partiler Kanunu’na, hatta ceza mevzuatına kadar uzanan bir normlar dizisi bu “özel” laiklik anlayışının ipuçlarını içermektedir. Bu yazıda esas itibariyle anayasal dayanaklar gözden geçirilmekte ve Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki tutumu ele alınmaktadır. Mamafih, buradaki analiz saf hukuki olmaktan ziyade çağdaş siyaset teorisinin kavramsal araçları ışığında geliştirilen argümanlara dayanmaktadır.