Cevaplandı

avrupa'da kilisenin bilime karşı tutumunun reform hareketlerinin başlamasına etkileri

 

Saçmalayanı Şiklayet ederim

Cevap :

Ortaçağ Kilisesi Hz. İsa’nın bildirdiği vahiyden uzaklaşmış ve din dışı bazı uygulamalar yürütmüştür. Özellikle ruhban sınıfının elinde ve bazı çevrelerin çıkarları doğrultusunda, ilahi kaynaktan tamamen uzaklaşarak idare edilen Kilise’nin uygulamalarından kuşkusuz bilim de zarar görmüştür                                                                                            Ortaçağda kilisenin menfaatlerini elden kaçırmamak için ilmin gelişmesine engel olmuşlar, ilim adamlarını aforoz etmişler,hapsetmiş ve yakmışlardır.Bütün bunlar kilise ile bilim arasında bir çatışma olduğu fikrini doğurmuştur. Bu katı tutum reform hareketlerine sebep olmuştur. Reform hareketleri bilime karşı bayrak açan katı Hıristiyanlık ideolojisinden uzaklaşma anlamına gelmektedir. Bu açılım, bilimin önünü açmıştır. Batı bu yıllardan sonra İslam dünyasındaki ilmî eserleri tercüme ederek bilimsel çalışmalara hız vermiştir. Müslümanlar ise zamanla büyük bir rehavete kapılmışlar, dinden uzaklaşmaya başlamışlar ve gerilemişlerdir. Yani Batılılar tahrif edilmiş ve bilime savaş açan Hıristiyanlıktan uzaklaşarak ilerlerken, Müslümanlar ilimle barışık olan İslam’dan uzaklaşarak geri kalmışlardır. Dönemin öne çıkan bilim adamları Kopernik (Copernicus), Bruno ve Galileo ‘dur. Bilimsel araştırmalarıyla, ortaçağ karanlığının tam orta yerindeki Avrupaya aydınlık saçan bu üç büyük düşünür, “Kazanacağımız aydınlık bize, bilgimiz vasıtasıyla verilecektir!“ dediler. Bu inançlada bilimsel inceleme ve araştırmalarını engizasyona ve türlü baskılarına karşın sürdürdüler.