Cevap :
1- Ekosistemlerin Bozulma Nedenleri (Çevre Sorunları) :
Çevre sorunları, insanların yaşadığı problemlerden biridir çevre sorunlarının yani ekosistemlerdeki bozulmaların bir kısmı doğal yolla, bir kısmı da insan etkisiyle oluşur.
İnsanlara ve ekosistemlere zarar veren doğal kaynaklı bozulmalar, su, toprak ve hava hareketleriyle oluşur. Su taşkınları, depremler, erozyon, volkanik hareketler (yanardağ patlamaları), fırtına, kasırga, uzun siren kuraklık ekosistemlerin bozulmasına yol açan doğal afetlerdir.
İnsanlar, bulundukları ekosistemlerdeki (çevrelerindeki) canlı ve cansız varlıkları etkileyerek ekosistemlerin bozulmasına yol açarlar. İnsanlar, ekosistemlerdeki doğal varlıklarla iç içe yaşarken zamanla teknolojinin gelişmesi ve doğal kaynakların bilinçsiz kullanılması sonucu doğanın dengesi bozulmuş ve birçok çevre sorunu ortaya çıkmıştır.
Hızlı nüfus artışı, bilinçsiz sanayileşme, düzensiz şehirleşme, doğal kaynakların bilinçsiz kullanılması, nükleer silahlar ve nükleer santral patlamaları, biriktirilmiş suların (barajlardaki suların) taşkınlara neden olması, orman tahribatı ve çığ gibi olaylar doğal denge üzerinde olumsuz etkiler yaparak çevre kirliliğine yani ekosistemlerin bozulmasına yol açan insan kaynaklı faktörlerdir.
Hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliği ve nükleer kirlilik çevre kirliliği sonucu oluşan kirlenmelerdir.
SORU : 1- Ülkemizi ve Dünya’mızı tehdit eden önemli çevre sorunları nelerdir?
2- Ülkemizi ve Dünya’mızı tehdit eden önemli çevre sorunlarının sebepleri ve sonuçları nelerdir?
3- Ülkemizi ve dünyayı tehdit eden çevre sorunları dünyayı nasıl etkiler?
4- Ekosistemler zamanla neden değişip bozulmaktadır?
5- Ekosistemlerdeki bozulmalar beraberinde hangi sonuçları getirin?
6- Çok küçük bir ekosistemin zarar görmesi tüm dünyayı nasıl etkiler?
2- Çevre Kirliliğine Neden Olan (İnsan Kaynaklı) Faktörler :
a) Orman Tahribatı :
Orman yangınları, ihmal, dikkatsizlik, kaçak yapılaşma ve arazi açmak için ağaçların bilinçsizce kesilmesi gibi sebepler yüzünden ormanlar tahrip olmaktadır. Bunun sonucunda ekosistemlerin doğal dengesi bozulmakta, ormanda yaşayan canlı türleri ve bu türlerin habitatları yok olmakta, toprak zenginliği kaybolmaktadır.
(Ülkemizde orman yangınlarının kayıtları 1937 yılında tutulmaya başlanmıştır. Bu kayıtlara göre yaklaşık 1,5 milyon hektar ormanlık alan yok olmuştur).
SORU : 1- Ülkemizdeki orman tahribi sadece ülkemizi mi etkiler?
2- Orman tahribi nasıl engellenebilir?
3- Ormanların kaybı hayatımızı nasıl etkiler?
b) Çığ :
Yüksek yerlerdeki karların şiddetli ses etkisiyle dağın yamaçlarına yuvarlanmasına çığ denir. Eğimli arazi üzerinde birikmiş büyük kar örtüsü, yer çekimi etkisiyle kaydığında çığ oluşur. Çığ genellikle bitki örtüsü olmayan, dağlık eğimli arazilerde görülür. Çığlar beraberinde toprak, taş ve ağaçları da sökerek götürür. Bu şekilde meydana gelen aşınma ve taşınma, toprağı verimsizleştirerek canlıların yaşamını tehlikeye sokar. Çığlar, tarım alanlarının veriminin düşmesine ve su kaynaklarının kirlenmesine neden olur.
SORU : 1- Çığdan korunma yolları nelerdir?
Çevre sorunları, insanların yaşadığı problemlerden biridir çevre sorunlarının yani ekosistemlerdeki bozulmaların bir kısmı doğal yolla, bir kısmı da insan etkisiyle oluşur.
İnsanlara ve ekosistemlere zarar veren doğal kaynaklı bozulmalar, su, toprak ve hava hareketleriyle oluşur. Su taşkınları, depremler, erozyon, volkanik hareketler (yanardağ patlamaları), fırtına, kasırga, uzun siren kuraklık ekosistemlerin bozulmasına yol açan doğal afetlerdir.
İnsanlar, bulundukları ekosistemlerdeki (çevrelerindeki) canlı ve cansız varlıkları etkileyerek ekosistemlerin bozulmasına yol açarlar. İnsanlar, ekosistemlerdeki doğal varlıklarla iç içe yaşarken zamanla teknolojinin gelişmesi ve doğal kaynakların bilinçsiz kullanılması sonucu doğanın dengesi bozulmuş ve birçok çevre sorunu ortaya çıkmıştır.
Hızlı nüfus artışı, bilinçsiz sanayileşme, düzensiz şehirleşme, doğal kaynakların bilinçsiz kullanılması, nükleer silahlar ve nükleer santral patlamaları, biriktirilmiş suların (barajlardaki suların) taşkınlara neden olması, orman tahribatı ve çığ gibi olaylar doğal denge üzerinde olumsuz etkiler yaparak çevre kirliliğine yani ekosistemlerin bozulmasına yol açan insan kaynaklı faktörlerdir.
Hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliği ve nükleer kirlilik çevre kirliliği sonucu oluşan kirlenmelerdir.
SORU : 1- Ülkemizi ve Dünya’mızı tehdit eden önemli çevre sorunları nelerdir?
2- Ülkemizi ve Dünya’mızı tehdit eden önemli çevre sorunlarının sebepleri ve sonuçları nelerdir?
3- Ülkemizi ve dünyayı tehdit eden çevre sorunları dünyayı nasıl etkiler?
4- Ekosistemler zamanla neden değişip bozulmaktadır?
5- Ekosistemlerdeki bozulmalar beraberinde hangi sonuçları getirin?
6- Çok küçük bir ekosistemin zarar görmesi tüm dünyayı nasıl etkiler?
2- Çevre Kirliliğine Neden Olan (İnsan Kaynaklı) Faktörler :
a) Orman Tahribatı :
Orman yangınları, ihmal, dikkatsizlik, kaçak yapılaşma ve arazi açmak için ağaçların bilinçsizce kesilmesi gibi sebepler yüzünden ormanlar tahrip olmaktadır. Bunun sonucunda ekosistemlerin doğal dengesi bozulmakta, ormanda yaşayan canlı türleri ve bu türlerin habitatları yok olmakta, toprak zenginliği kaybolmaktadır.
(Ülkemizde orman yangınlarının kayıtları 1937 yılında tutulmaya başlanmıştır. Bu kayıtlara göre yaklaşık 1,5 milyon hektar ormanlık alan yok olmuştur).
SORU : 1- Ülkemizdeki orman tahribi sadece ülkemizi mi etkiler?
2- Orman tahribi nasıl engellenebilir?
3- Ormanların kaybı hayatımızı nasıl etkiler?
b) Çığ :
Yüksek yerlerdeki karların şiddetli ses etkisiyle dağın yamaçlarına yuvarlanmasına çığ denir. Eğimli arazi üzerinde birikmiş büyük kar örtüsü, yer çekimi etkisiyle kaydığında çığ oluşur. Çığ genellikle bitki örtüsü olmayan, dağlık eğimli arazilerde görülür. Çığlar beraberinde toprak, taş ve ağaçları da sökerek götürür. Bu şekilde meydana gelen aşınma ve taşınma, toprağı verimsizleştirerek canlıların yaşamını tehlikeye sokar. Çığlar, tarım alanlarının veriminin düşmesine ve su kaynaklarının kirlenmesine neden olur.
SORU : 1- Çığdan korunma yolları nelerdir?
Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/248403-ulkemiz-ve-dunyadaki-cevre-sorunlari-nelerdir.html#ixzz2Goa5gfAw
umarım işine yarar engellem ne olurrrrrrrrrr
Ekonomik yönden dünyadan kısmen tecrit edilmiş ülkemizin, dünyanın birçok ülkesinde yaşanan ekonomik sıkıntılardan etkilenme olasılığı olmadığını düşünmek normal bir düşüncedir. Zaten dünyanın ekonomik
sallantılarının bizde yansıması büyük olasılıkla Türkiye üzerinden yaşanmaktadır.
Türkiye’nin dünya ile iç içe girmiş ekonomik aktivitelerinin çok büyük bölümünde KKTC yer almamaktadır. Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatında payımız yoktur. Aynı şekilde Türkiyenin uluslararası ticaretinde de bir payımız yoktur. Ancak uluslararası ilişkilerde payımız olmasa da Türkiye’nin dış ülkelerdeki ekonomik sıkıntılardan etkilenmesi dolayısı ile biz kendi payımızı alıyoruz.
Bu nedenledir ki, dünya ekonomisi içerisinde olmasa da KKTC, Türkiye’nin etkilenmelerinden kendine düşen payı alacaktır. Böyle olunca da, Türkiye’de yaşanacak her türlü ekonomik hareketin KKTC’yi nasıl etkileyeceğini de iyi değerlendirmek gerekmektedir.
2008 yılında dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde görülen ekonomik krizler o tarihten bugüne kadar Türkiye’de yaşanmamış, hatta gösterdiği ekonomik performans ile yakaladığı büyüme ile Türkiye dünyanın ekonomik açıdan en istikrarlı ülkesi haline gelmiştir. Dünyanın çeşitli yerlerindeki ekonomi yazarları Türkiye’nin başarısını bir mucize gibi değerlendirmektedirler.
Türkiye’nin son yıllarda yakaladığı bu büyüme trendini maalesef KKTC yakalayamamış hatta 2007 yılından itibaren girdiği ekonomik darboğaz ile artı ekonomik büyümelerden eksilere yani durgunluğa girmiştir. Bu durumda hepimizin sorması gereken bir soru olmalıdır. Bu kadar büyük oranda Türkiye’deki ekonomik hareketlerden etkilenen KKTC neden Türkiye gibi büyüme trendi yakalayamamıştır?
Bu soruya bir yığın cevap bulunabilir. Neden Türkiye’nin ekonomik açıdan iyi giden taraflarını almadığımız ve sadece enflasyon, devalüasyon gibi kötü gelişmelerden etkilendiğimizi de bu cevaplar içerisine koyup değerlendirmemizi bir bütün içerisinde yapmamız gerekir.
Bana göre Türkiye’nin kullandığı Türk Lirası KKTC’de resmi para birimi olarak kullanıldığı sürece, mali açıdan Türkiye’deki her olayı her zaman hissedeceğiz. Bunu söylerken Türk Lirası kullanmanın yanlış olduğunu ve farklı para birimine yönelmeyi kasttedmiyorum. Sadece para biriminin ortak olmasının Türkiye’deki ekonomik sıkıntıları ithal etmemizde etkin olduğunu söylüyorum.
Türkiye’nin ekonomik gelişiminden pay alamamamızın en büyük sebebi, devlet ağırlıklı ekonomiden serbest piyasa ekonomisine tam olarak dönemememiz ve tanınmamış bir ülke olmamız dolayısı iledir. Türkiye ile ekonomik ilişkilerin tanınmamışlıkla ne ilgisi olduğunu soranlara cevabım kesin olduğudur.
İşte bu noktada 2012 yılı tahminlerimi Türkiye’nin 2012 tahminleri ile bağlamak istiyorum.
Dikkat ederseniz Türkiye’nin ekonomiden sorumlu bakanı Ali Babacan son zamanlarda basına verdiği mesajlarda sık sık 2012 yılında Türkiyenin ekonomik krizden büyük ölçüde etkilenmeyeceği beklentisine rağmen, dünya ekonomisindeki durağanlık dolayısı ile tedbirli olunmasından bahsetmektedir.