Cevap :

BİNGÖL ÇOBANLARI 
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların,
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün aynı pınardan doldurup testimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
Okuma yok,yazma yok, bilmeyiz eski yeni,
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini,
Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek,
Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı.
Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda,
Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam;
Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda,
"Suma"mın başka köye gelin gittiği akşam,
Gün biter, sürü yatar ve sararsan bir ayla,
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla.
Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al,
Diye hıçkırır kaval:
Bir çoban parçasısın, olmasan bile koyun,
Daima eğeceksin başkalarına boyun;
Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı,
Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı
Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an,
Mademki kara bahtın adını koydu çoban!
Nasıl yaşadığından, ne içip yediğinden,
Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden
Anlattı uzun uzun.
Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun
Nadir duyabildiği taze bir heyecanla,
Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla
Bingöl yaylalarının mavi dumanlarına,
Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına. (Kemalettin Kamu)

Örnek:4
ÇOBAN ÇEŞMESİ 
Derinden derine ırmaklar ağlar, 
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi, 
Ey suyun sesinden anlıyan bağlar, 
Ne söyler su dağa çoban çeşmesi. 
"Goynunu Şirin'in aşkı sarınca 
Yol almış hayatın ufuklarınca, 
O hızla dağları Ferhat yarınca 
Başlamış akmağa çoban çeşmesi... 
"O zaman başından aşkındı derdi, 
Mermeri oyardı, taşı delerdi. 
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi. 
Değdi kaç dudaga çoban çesmesi. 
Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu, 
Kerem'in sazına cevap veren bu, 
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu... 
Sızmadı toprağa çoban ceşmesi. 
Leyla gelin oldu, 
Mecnun mezarda, 
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda, 
Ateşten kızaran bir gül ararda, 
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi, 
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar, 
Tarihe karıştı eski sevdalar. 
Beyhude seslenir, beyhude çağlar, 
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi... (Faruk Nafiz ÇAMLIBEL)