Spor kendi halinde hayatımızın bir parçası iken, bir müsabaka haline dönüştüğü zaman kazanma duygusu ve kaybetme korkusunu da beraberinde getirir.
Dolayısıyla, centilmenlik, kazanmak, kaybetmek, şike yapmak, doping yapmak ve daha bir çok kavram da spor müsabakalarının ardırdan konuşulur. Bu kavramlara kısaca bakacak olursak:
Centilmenlik: dürüst davranan, rakibine saygı duyan, yenmek gibi yenilmenin de doğal bir sonuç olduğunun farkında olan sportmen de dedğimiz bir kavramdır. Son zamanlarda sıklıkla kullanılan fair play de denir. Centilmen bir kişiye örnek verecek olursam bu kişi kesinlikle R. Federer olur.
Kazanmak ve Kaybetmek: Bazı sporlar acımasızdır. İsterki müsabakanın sonunda bir kazanan olsun. Beraberliğinin söz konusu olmadığı böyle bir sporda rakibinden kurallar çerçevesinde daha çok puan alana kazanan, diğerine kaybeden denir. Yine örnek bir verecek olursak tenis müsabakalarında mutlaka bir kazanan olur. Beraberlik söz konusu değildir.
Doping: Doğru beslenme bizler için olduğundan daha fazla sporcular için geçerli bir olgudur. Fedarasyonların yasak tuttuğu bazı besin kaynakları sporcular için zararlı olmasından kaynaklanır. Ama bu yasaklı maddelerin bir kısmı sporculara kısa süreli veya uzun dönemli bir etki bırakarak rakiplerine karşı haksız bir üstünlük sağlar. Bu tür maddelerin bilerek veya bilmeden alınmasına doping yapılması denir. Yine tenisten bir örnek verecek olursam, M.Sharapova'nın geçtiğimiz yıl itiraf ettiği ve son 10 yıldır kullandığı doping yüzünden müsabakalardan uzaklaştırılmasıdır.
Holiganizm: Tarafgirliğin şiddet ile sonuçlanması durumudur. Ne yazıkki bu sefer tenisten örnek veremiyeceğim :)
Başarılar.
