Cevap :

bir   varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde güzel mi güzel tatlı mı tatlı bir kız varmış . bu kızın güzelliği dillere destanmış . kızı kim görse çok beğenirmiş .kendine eş edinmek istermiş . ancak bu kız kimseyle evlenmek istemezmiş . kkızın babası kızının evlenmediği için çok üzülüyormuş .çünkü biliyormuş ki birgün kızının güzelliği solacak kimse onu beğenmeyecek . kız çevrenin yorumlarıylada kendinin çok güzel olduğunu  öğrenince iyice bir havalanmış kızı istemek için ne ağalar gelmiş ne prensler ne gelmiş ne de krallar gelmiş .kız  hiçbirini beğenmemiş . üstünden yıllar geçmiş kız hala evli değilmiş ama kızın güzelliği günden güne soluyormuş .kızda bunun farkındaymış . bu yüzden kendine evlenecek bir prens ararken karşısına bir cadı çıkmış . cadı çirkin mi çirkin kötü mü kötüymüş .  bizim güzel kızı görünce pek bir sevinmiş . hemen güzel kızı almış ve eve götürmüş . kızı bir koltuğa oturtmuş ve bir kaç büyü yapmaya başlamış birkaç saniye sonra kız ne olduğunu anlamamış ama cadı birden çok güzel olmuş . cadı hemen güzel kızın eline bir ayna vermiş ve evinden onu  çıkartmış . güzel kız önce kendine aynayı neden verdiğini anlamamış . sonra bir bakayım şu dillere destan üzelleğime deince aynayı yüzüne doğu tuttuğunde çok çirkin olduğunu farketmiş çarşı içinden geçerken herkes onun güzel kız olduğunu değil yaşlı cadı ollduğunu zannetmişler bir yıl iki yıl dderken aradan  on yıl geçmiş .bizim önceden güzel şimdi çirkin olan kız dışarıya çıjmış elindeki aynayı yıllardır yüzüne götürmeyen kız aynayı yüzüne doğru götürürken ayna birden kırılmış ve büyü bozulmuş kız artık eskisi kadar güzelmiş . karşısına çıkan bir prensn onun güzelliğine dayanamamış ve bu sefer bizim güzel kız da bu prense aşık olmuş 40 gün 40 gece ddüğün yapmışlar ve bir ömür boyu mutlu yaşamışlar. onlar ermiş muradına  biz çıkalım kkerevetin . gökten üç elma düşmüş biri sana biri bana biri de çirkin cadıya :)