Cevap :

Osmanlı devletinde topraklar genel olarak dörde ayrılırdı..

a Öşriye:Osmanlı fetihlerinden önce Müslümanların elinde bulunan veya sonradan Müslümanların
yerleştirildiği topraklardır.Bu toprak sahipleri topraklarını istedikleri şekilde kullanabilirlerdi.Vakıf yapabilirsatabilir veya bağışlayabilirlerdi bu toprakları işleye halk devleteöşür vergisi verirdi.

bHareciye:Bir yerin fethinden sonra yeri gayrimüslimlerin elinde bırakarak onlara ‘mülk’ olarak verilen topraklardır.Hareciye arazileri de öşriye gibi bir statüye sahipti.Sahipleri devlete arazi vergisi olarak ‘haraç’ öderlerdi.
cMiri arazi: devlet mülkiyetine geçirilen topraklardı.mülkiyeti devlete ait olan bu topraklar ekilip biçilmesi ve işlenmesi amacıyla çeşitli kişilere bırakılmıştı.Miri arazi çeşitli bölümlerden meydana gelmiştir.

ØDirlik: Miri arazinin en önemli bölümü olarak dirlik olarak ayrılmıştı.Bu araziyi ekip biçenler devleteödemeleri gereken vergiyi hükümetin göstereceği memurlara ve sipahilere öderlerdi.Böylece devlet hazinesinden memur ve sipahi maaşları için para çıkmamış oluyordu.Dirlik gelirine göre üçe ayrılmıştı.
ØHas: Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan dirliklerdi.Bunlar padişahlaraşehzadeleredivan üyelerinebeylerbeylerine ve sancak beylerine verildi.has sahipleri dirliklerinin 5000 akçesini kendilerine ayırırlargeri kalan her 5000 akçe için atısilahı olan ve savaşa hazır durumda bulunan cebeli (cebeli-sipahi) beslerlerdi.Bunlarda savaşa katılırlardı.
ØZeamet: Yıllık geliri 20.000 akçe ile 100.000 akçe arasında olan dirliklerdi.Zeamet orta derecedeki devlet memurlarına (hazine ve tımar defterdarlarına alay beylerine kale dizdarlarına divan katiplerine...) verilirdi.Zeamet sahibi ilk 5000 akçe hariç sonraki her 5000 akçe için cebeli beslemek zorundaydı.
ØTımar: Yıllık geliri 3000 akçe ile 20000 akçe arasında olan dirliklere tımar denirdi.Tımar sahipleri gelirlerinin 3000 akçesini kendi geçimlerine ayırırlardı.buna kılıç tımarı denilmiştir.Geri kalan her 3000 akçe için bir cebeli beslenirdi.Tımarlar başlıca üç kısma ayrılmıştır.