Cevap :

Öykü, Paris'teki hayalî bir sokak olan Rue Morgue'da yaşayan Madame L'Espanaye ve kızının kafa karıştırıcı biçimde öldürülmelerini anlatır. Gazete haberlerine göre annenin boynu neredeyse tamamen kesilmiş ve başı gövdesine ufak bir deri parçasıyla bağlı kalmıştır. Kız ise önce boğulmuş, ardından şöminenin baca boşluğuna sıkıştırılmıştır. Cinayet, dördüncü katta bulunan, dışarıdan girişin mümkün olmadığı ve içeriden kilitlenmiş bir odada gerçekleşmiştir. Cinayeti duyan komşuların ifadeleri birbiriyle çelişir çünkü her biri katilin farklı bir dilde konuştuğunu söylemektedir. Katilin konuşmaları belirsizdir ve tanıklar aslında hangi dil olduğunu net olarak anlamadıklarını itiraf ederler.

Paris'in yerlisi C. Auguste Dupin ile arkadaşı olan ismi belirsiz anlatıcı, gazete haberlerini ilgiyle takip ederler. Toplumdan uzak yaşayan ve ziyaretçi kabul etmeyen bu iki arkadaş, eski dostlarıyla ilişkiyi kesmiş, sokağa ise yalnız geceleri çıkmaya başlamıştır. Anlatıcı bu durumu "sadece kendi içimizde yaşıyorduk"[1] sözleriyle anlatır. Cinayete ilişkin olarak, hakkında delil olmamasına rağmen Adolphe Le Bon isimli bir adamın tutuklanmasıyla olaya ilgisi artan Dupin, polise yardım etmeyi teklif eder.

Şahitlerin, katilin hangi dili konuştuğu hakkında uzlaşamaması üzerine Dupin, duyulanın insan sesi olmadığına karar verir. Cinayet mahalinde bulduğu sıradışı kılların insana ait olmadığı sonucuna varır. Gazeteye ilan vererek bir "Ourang-Outang" kaybeden olup olmadığını sorar. İlan üzerine Dupin'in evine gelen bir denizci kayıp orangutanının bulunması için ödül teklif eder. Dupin denizciye Rue Morgue'da işlenen cinayetler hakkında neler bildiğini sorar. Denizci, Borneo'da bir orangutan edindiğini, ancak hayvanın denizcinin usturasını çalarak kaçtığını, takip ettiği hayvanın bir yıldırımsavar direğine tırmanarak Rue Morgue'daki dairenin penceresinden içeri girdiğini itiraf eder.

Odaya giren orangutanın denizciden gördüğü biçimde traş etmeye çalıştığı Madame L'Espanaye şaşkınlıktan kendisini savunamamıştır. Ortaya çıkan kanlı durum karşısında heyecana kapılan hayvan genç kızın boğazını öldürünceye kadar sıkmış, ardından suçluluk duygusuyla cesedi saklamak için bacanın içine sıkıştırmıştır. Cinayeti duyunca paniğe kapılıp kaçan denizci, orangutanın da ortadan kaybolmasına sebep olmuştur. Dupin'in olayı bu şekilde aydınlatması üzerine bölge komiserinin tepkisi herkesin kendi işine bakması gerektiğini söylemek olur. 

En kısa bu kadar bulabildim inşallah işine yarar...