Cevap :
İlk çağlarda Roma'da duvar gazeteleri (fırınlanmış kil tabletler) ile başlayan basın hareketleri XV. yüzyılda matbaanın Gutenberg tarafından icat edilmesi ile hızlı bir yol alma sürecine girmiştir. Çağdaş olarak yayınlanan ilk gazete, 1605'te Anvers'de Fransızca ve Flaman dillerinde, 1609'da Strasbourg'da Alman dilinde yayınlanmıştır.
İlk gazetelerin birkaç yüz adet basılmasına karşın, gelişen basım teknikleri ve dağıtım olanaklarıyla birlikte baskı sayıları milyonları bulmuştur.
XX. yüzyıl basını, iletişimin en son etkinliklerinden yararlanan ve hızla hedef kitlesine ulaşabilen bir noktaya gelmiştir.
İlk Türkçe gazete, devlet yönetiminde 1831'de çıkarılan Takvim-i Vekaî'dir. Özel sektör tarafından çıkarılan ilk Türkçe gazete ise Tercüman-ı Ahval' dir. (21 Ekim 1860)
1831 yılında yayınlanan Takvim-i Vekaî, 250 adet basılmaktaydı. Sadece devlet büyüklerine, bilim adamlarına, yüksek rutbeli memurlara, taşradaki yöneticilere ve elçiliklere gönderilmekteydi. Takvim-i Vekaî'den sonra 1840'ta çıkan Ceride-i Havadis ve 1860'ta çıkan Tercüman-ı Ahval'de gazete baskı sayısı birkaç bin adetle sınırlı kalmıştır.
1862'de ise basılan gazeteler, ücretli çalışan personel tarafından belli yerlere götürülüp bırakılmakta ve okuyucular bu noktalardan gazeteleri sağlamaktaydılar.
Ülkemizde 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren gazete yayıncılığı önemli bir haberleşme aracı olmuştur. Genellikle İstanbul'da yayınlanan gazeteler, yine İstanbul ve yakın çevresindeki belli sayıdaki okuyucuyaulaştırılabiliyordu.
Ülkemizde seyyar gazete satıcılığı (müvezzilik) 1878 yılında oldukça ilerlemişti. Müvezzilik sisteminde, gazete satan kişi, kolunun altına aldığı ve bir iple omuzunda taşıdığı gazete veya gazeteleri, "yazıyor,yazıyor, ...." gibi ifadelerle sokaklarda bağırarak gazete satışını yapmıştır. Bu sistem, Türk basınında 1980'lere kadar, başarıyla uygulanmış bir dağıtım ve satış yöntemidr