Cevap :
Yağmur ancak camın arkasında, elimde kahvem ve kulağımda müziklerim olduğunda bana çok güzel gelir. Havalar bozduğunda dışarıdaysam aklıma ilk gelen "ıslanmasak bari" olur. Kitaplarda yağmur ve kar betimlemesi her zaman hoşuma gitmiştir. Sayfalarca bir yaprağın düşüşü olur ne bileyim bunun gibi bazı birtakım şeylerden bahsediyorum.
Çılgınlar gibi bir betimleme ben de yapmak istiyorum. Bende betimlemek istiyorum. Betimlemede ne gerekir nasıl olmalıdır bilmiyorum ama hissettiğimi direk yazmak istiyorum. Mesela karı ele alayım: "Elimdeki kahvenin o büyüleyici kokusu beni yağan karın karşısında bambaşka bir hale sokmuştu. Kahvenin içerisindeki kafein sanki dilimde dans ediyordu. Aldığım her yudumda sanki her hücrem uyuşuyordu. O sırada gözüm dışarıya daldı. Kar yağıyordu. Çılgınlar gibi, deli gibi tipi vardı. Sanki rüzgarın karla yaptığı o büyüleyici dans ayaklarımı titretiyordu. Kalorifer peteklerinin verdiği ısı vücudumu ısıtsa dahi dışarıdaki o sahne beni beni üşütüyordu. Üşüyordum resmen evet. Aklıma şimdide kapıcı yak şu kaloriferi donuyoruz diyen izocam reklamı geldi. Öyle bir reklamın olduğunu hatırlamıyorum ama 80'li yıllarla alakalı izlediğim her filmde gözüme gözüme sokulan bu reklam beynimin içine kazınmıştı. Bunun yanında aygaz dı dı dınt (sanki vindovsun erör verme sesi gibin..) sesi kulaklarıma geldi. Buralara nasıl geldim bilmiyorum ama aklım daldan dala uçuşuyordu. Aklıma bu seferde şeker ilköğretim okulundaki günlerim geldi. Bahçeden şeker fabrikasını dikizleyip ahah süper lan tavandaki borular dönüyor ne kadarda eğlenceli değil mi? ileride teknik bi adam olup o boruları ben dizeceğim teker teker derken, aklıma iki şey takılıyor, 1. o bacalar neden dönüyor? (halen bilmyorum neden dönüyor) 2. Fıratpen miydi yoksa Fıratboru muydu o reklam?. Ne borusu ya, karı izliyordum.O sırada aşağıdan bir minibüs geçti. İçeridekilerin minibüsteysek sorun yok güvenlerini izledim. Minibüs kadrajdan çıkınca okula ulaşmaya çalışan gençleri gördüm. Valilik bu denli kar yağarken neden estv'yi arayıp bugün okullar tatil dememişti? Halbuki Bülent başkan varken kar herhangi birimizin tenine deydiği anda tatil ederdi. Üsümemiz için tabiyki. İlaç alıcaksın sonra bi ton iyileşmek için filan bi ton milli servet gidecek falan filan :D. Ecevit adamsın! Neyse nerden nereye geldik. Kulağımda o şarkı varken resmen olduğum yerden çıktım ve bir sürü şey hayal ettim. Aklıma bi an annemin beni kar yağarken dışarıya çıkmama izin vermediği zıpır zamanlarım geldi. O derece ağlamıştım ki halam gelmişti çok iyi hatırlıyorum. Sanki karda oynamak bana bişey kazandıracaktı. Salya sümük geri geldim :D Geri geldim çünkü dışarıya çıkmıştım. Halam niye ağlatıyorunuz çıksın gezsin ne olacak işte demişti. Çıkıp gezdim :D O zamanlarda sokakta bide pamuk isminde köpek vardı. İsmi pamuktu çünkü beyaz renge sahipti. Kışı karı çok severdi. Bizi severdi bizde onu çok severdik. Offf of ne günlerdi. Kahvem bitti. Aynı zamanda karda dinmişti. Bardağımı masaya bıraktım ve televizyon izlemeye gittim. Hayal gücümü izlemek sıkmıştı. Bakalım başkaları neler yapmış diyerekten povır düğmesine bastım ve kendimi kapatmıştım." Yağmuru betimlemiyorum. Yağmuru hiçmi hiç sevmiyorum sanırım. Neyse çok sıkı giyinin sevgili okuyucularım havalar soğuk.