başkumandan meydan muharebesinin tarihi 

 

 

 

lozan barış antlaşması nın tarihi

 

 

ankaranın başkent oluşunun tarihi

 

cumhuriyetin ilanı

 

mondros ateşkes antlaşması

 

mudanya ateşkes antlaşması

Cevap :

Başkomutanlık Meydan Muharebesi ya da Dumlupınar Meydan Muharebesi, Kütahya'ya bağlı Dumlupınaryakınında 30 Ağustos 1922'de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen savaş. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak anılır. İstiklal Savaşı'nın kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanmasını sağlayan bu çarpışmanın yıldönümü Türkiye'de ulusal bayram olarak kutlanmaktadır.

Kurtuluş Savaşı'nın son evresi 26 Ağustos 1922'de Afyonkarahisar - Kocatepe'de başlayan Büyük Taarruz ile açılmış ve 9 Eylül 1922'de İzmir'in Yunan işgâlinden kurtarılmasıyla sonuçlanmıştır.                                                                                                                                                

Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Lozan Üniversitesi salonunda imzalanmış barış antlaşmasıdır.[1]

Konferansa önce Başvekil Rauf Orbay katılmak istemiştir. Fakat Atatürk İsmet Paşa'nın katılmasını istemiştir. Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922'de TBMM Hükümeti'ni Lozan'da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler.

Mustafa Kemal Paşa Mudanya görüşmelerine de katılan İsmet Paşa'nın Lozan'a baştemsilci olarak gönderilmesini uygun buldu.İsmet Paşa Dışişleri Bakanlığına getirildi ve çalışmalar hızlandırıldı.

İtilaf Devletleri Lozan'a İstanbul Hükûmeti'ni de davet ettiler. Bu duruma tepki gösteren TBMM, 1 Kasım 1922'de saltanatı kaldırdı.                                                                                        

13 Ekim Ankara'nın Başkent Oluşu

Ankara, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başkenti ve ülkemizin yönetim merkezidir. Büyük Millet Meclisi, devlet başkanı, başbakanlık, bakanlıklar, yüksek yargı organları, başkentte bulunur. Ankara bugün nüfus yoğunluğu bakımından yurdumuzun ikinci büyük kentidir. Her yıl 13 Ekim günü Ankara'nın başkent oluşu, düzenlenen büyük törenlerle kutlanır. Ankara Kalesi'nde başlayan bu törenlere özel giysileri içinde seymenler, öğrenciler, çeşitli dernek temsilcileri katılırlar. Törende yapılan konuşmalarda Ankara'nın başkent oluşunun anlam ve önemi belirtilir.                                                                                                                 

 

23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışı ile Milli Egemenliğe dayalı yeni bir devlet kurulmuştu. Ancak Kurtuluş Savaşı devam ederken, milli birlik ve beraberliğin bozulmaması için rejimin adı konulmamıştı.

Saltanatın kaldırılmasının ve Lozan Antlaşması'nın ardından TBMM'de en çok tartışılan konulardan biri, yeni devletin niteliği sorunuydu. Hükümetin dayandığı prensipler demokratikti ama bir taraftan da adı "Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti" idi.                          

Mondros Ateşkes Antlaşması ya da Mondros Mütarekesi, I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleriarasında imzalanan ateşkes belgesi. Osmanlı İmparatorluğu adına Bahriye Nazırı Rauf Bey, Limni adasının Mondros Limanı'nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı imzalanmıştır.

Mondros Ateşkes Anlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkımından sonra kurulan Türkiye'nin çerçevesini çizen ilk uluslararası belge olarak önem taşır. Türk Kurtuluş Savaşı'nın siyasi manifestosu olan Misak-ı Milli Beyannamesinin birinci maddesi, "30 Ekim 1918 tarihli anlaşmanın çizdiği hudutlar dahilinde, dinen, ırkan ve emelen müttehit [birleşik] Osmanlı İslam ekseriyetiyle meskûn bulunan aksamın tamamı, fiilen ve hükmen gayrı kabil-i tecezzi bir küldür [bölünmez bir bütündür]." demek suretiyle, Milli Mücadele'nin hedefi olan ulusal varlığı Mondros Ateşkes Anlaşmasına gönderme yaparak tanımlar.           3 Ekim 1922'de Mudanya'da toplanan konferansta Türkiye'yi Batı Cephesi Komutanı

 

İsmet Paşa

Mustafa İsmet İnönü (1884 - 25 Aralık, 1973) asker, devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanı. 1884 yılında İzmir'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas'ta tamamladıktan sonra Mühendishane İdadisini (Askerî Lise) bitirdi.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.

Büyük Britanya'yı General Harrington, Fransa'yı General Charpy, 


İtalya'yı da General Mombelli temsil etmiştir. Çetin görüşmeler sonunda, Mudanya Ateşkes Antlaşması 11 Ekim 1922'de imzalanmıştır. 


Yunanlılar, Mudanya'daki Konferansa katılmamış, hazırlanan Antlaşma metnini kabullenerek üç gün sonra imza etmiştir.

Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Türkiye - Yunanistan arasında silahlı çatışmaya son verilmiştir. 


Trakya


Meriç sınır olmak üzere Türkiye'ye bırakılmıştır. 


Yunanlılar on beş gün içinde Trakya'yı boşaltacaklardır. Yunanlılardan boşalan yerlere 


İtilaf Devletleribirlikleri girecek, onlar da en geç bir ay içerisinde, 


Trakya'yı Türklere devredeceklerdir. Türklerin Trakya'da en çok 8000 jandarma kuvveti olacaktır. Türkler, Ateşkes Antlaşmasında öngörülen sınırlar içinde İtilaf Devletleri askeri birliklerinin bulundukları yerlere girmemeyi taahhüt etmektedir. Ateşkes Antlaşması imza edildiği tarihten üç gün sonra yürürlüğe girecektir.

Mudanya Ateşkes Antlaşması görüşmelerinde, 


İsmet Paşa'nın hatıralarında da açıklandığı üzere, bir komutanın siyasi alanda müzakereler yöneten tecrübeli ve becerikli bir diplomat gibi görüşmelere katıldığı ve başarılı olduğu görülmektedir.