Cevap :
Bir çok insanın hayalinde Avustralya iki şeyle vardır: Sidney ve uçsuz bucaksız kırlar. Bir çokları Sidney'in stil ve duyguda Paris'i, Roma'yı ve San Fransisko'yu aştığına inanır. Neredeyse Avustralya'yı ziyaret eden tüm turistler Sidney'i programlarına dahil ederler ve şehrin anlatılan rüya gibiliğinin gerçek olduğunu görürler. Ziyaretçiler şehrin sayısız tatlarını ve güzelliklerini büyülenerek izlerler. Bu tatlar arasında Opera Binasının seçkinliği, sayısız Tayland restoranlarının özgünlüğü, şimdilerde tırmanabileceğiniz Harbour Köprüsünün varlığı ve altın plajların güzellikleri yer alır.
Şehri Milenyum ve Olimpiyata hazırlarken güzelleştirmek için çok büyük miktarlarda paralar çeşitli projelere yatırılmıştır. The Rocks (Kayalıklar) - Sidney'in ilk yerleşim merkezi- temizlenmiş ve geçmişe uzanan nostaljik bir köprü olarak restore edilmiştir. Darling Limanı yenilenirken depolardan, kirli doklardan ve demiryolu hurdalarından arındırılmış, bunların yerlerine butikler, müzeler, restoranlar ve turistik cazibeye haiz diğer yapılar konulmuştur. Birçok feribotun yanaştığı Circular Quay bir çok yeni balıkçı restoranı ve kemeriş pasajlarla donatılmış ve Opera Binasına kadar uzanan bir gezinti yolu ile desteklenmiştir.
Sidney'de hayatın büyük bir bölümü muhteşem limanına ve sahiline odaklanmıştır. Sahildeki her küçük bölgenin kendine has bir karakteri ve ismi vardır. kutsal Bondi Plajı, garip isimli Dee Why Plajı gibi bir çok plajlar kendi ambianslarını yaşarlar. Amfi tiyatrolar, restoranlar, kuleler ve hayvanat bahçesi hep limanın arka plan görsel ve işlevsel zenginlikleridir. 1932 Nisanında açılan Liman Köprüsünü gördüğünüz sürece nereye nasıl gideceğinizi tayin edebilirsiniz. Limanın güzelliğinin büyük bölümü yarattığı canlılıktan fışkırır: taksi motorlar, feribotlar, dev gemiler, özel tekneler 18 fitlik yelkenliler. Bu küçük ve süratli tekneler Eylül Nisan arasında haftasonları yarışırlar ve bu yarışları izlemek için feribotlar limanın çeşitli yerlerinde demirlerler. Ama tekne limanın kenarından ya da yukarısından bir çok noktada ücretsi izlenebilir. Eğer Avustralya gününde Sidneydeyseniz feribotların liman etrafındaki yarışını mutlaka izlemelisiniz.
Şehrin bu fiziksel güzelliklerinin yanına son on yılda sosyal ve kültürel çeşitlilik fakörü de eklenmiştir. Şehri oluşturan insanlar mucizevi bir şekilde ortak bir kültür yaratmamışlar ve bu da bir çok farklı kültürlerin çeşitli semtlerde özelliklerini koruyarak yaşamasına izin vermiştir. Öğrenciler, profesyoneller, girişimciler, marjinaller, çeşitli etnik guruplar... Bunların hepsi kendilerine hitap eden restoranlarını, kafelerini, kitapçılarını yani kendi dünyalarını tek bir Sidney'de ayrı ayrı yaşatmayı başarmaktadırlar.
NSW nüfusunun üçte ikisinin Sidney'de toplandığını bilince eyaletin geri kalanının çok seyrek bir nüfusa sahip olduğunu tahmin etmek zor değildir. Yani Sidney'in hareketliliğinden biraz uzaklaşmak çok kolaydır; gerçekten de kırlar şehir sınırlarının hemen ertesinde başlarlar. Eyaletin en hoş yerleri Sidney'in güney ve doğusunda uzanan turistik yörelerdir: Blue Mountains, Mount Kosciuszko Milli Parkı ( Avustralya'nın en yüksek tepesi buradadır), ünlü üzüm bağlarıyla Sidney'in 170 km kuzeybatısında Newcastle şehrine komşu Hunter Vadisi.
İKLİM
NSW gibi büyük bir eyalet tabi kendi içinde iklim farklılıkları gösterir. İçerilere doğru kuraklık , Sidney etrafında ormanlar, Queensland sınırındaki sahillerde ılık havalar ve Snowy Mountains civarında karlı kışlar görülür. Sidney'de hiç kar görülmez ama Blue Mountains 'e giden yollar kışın kardan kapanır.
Ama en ilginci Sidney'in iklimidir. Sidney parlak güneşi ve masmavi gökyüzüyle meşhurdur ama özellikle Paskalya Yortusu dönemlerinde ani yağmurlara hazır olmalısınız. Her yıl en az 150 gün yağış görülür. Bu da Sidneylilerin şehirlerinin Melbourne'den her açıdan üstün olduğu yolundaki iddialarının tamamen doğru olup olmadığı konusunda şüpheler uyandırır.
Sidney'de insanı bezdirecek bir mevsim yoktur. Yazlar ço sıcaktır ve bazen nem oranları çok yüksektir ama Sidneyliler böyle günlerde kendilerini hemen plajlara atarlar. Pasifik Okyanusunun serin rüzgarları ve deniz böyle bunaltan günlerin fenalığını nötralize eder. Bu ünlü Pasifik rüzgarlarından biri Souther Fly denen ve akşamüstüleri esen ve sıcaklığı 15 derecelere kadar düşüren bir esintidir. Kuzey rüzgarları ve güney rüzgarları da hava sıcaklıklarını düşürürler.
En nemli dönem Ocak'tan Mart'a kadar süren dönemdir. En yağışlı zamanlarda Nisan Haziran arasıdır. En kurak dönem ise Eylül Kasım dönemdir, Kasımda oratlama 2 cm'den daha az yağış ortlaması görülür. Kışın hava kuru ama ılıktır. Temmuz Ağutos arası ortalama sıcaklıklar 13 Derece civarındadır.
İKLİM
NSW gibi büyük bir eyalet tabi kendi içinde iklim farklılıkları gösterir. İçerilere doğru kuraklık , Sidney etrafında ormanlar, Queensland sınırındaki sahillerde ılık havalar ve Snowy Mountains civarında karlı kışlar görülür. Sidney'de hiç kar görülmez ama Blue Mountains 'e giden yollar kışın kardan kapanır.
Ama en ilginci Sidney'in iklimidir. Sidney parlak güneşi ve masmavi gökyüzüyle meşhurdur ama özellikle Paskalya Yortusu dönemlerinde ani yağmurlara hazır olmalısınız. Her yıl en az 150 gün yağış görülür. Bu da Sidneylilerin şehirlerinin Melbourne'den her açıdan üstün olduğu yolundaki iddialarının tamamen doğru olup olmadığı konusunda şüpheler uyandırır.
Sidney'de insanı bezdirecek bir mevsim yoktur. Yazlar ço sıcaktır ve bazen nem oranları çok yüksektir ama Sidneyliler böyle günlerde kendilerini hemen plajlara atarlar. Pasifik Okyanusunun serin rüzgarları ve deniz böyle bunaltan günlerin fenalığını nötralize eder. Bu ünlü Pasifik rüzgarlarından biri Souther Fly denen ve akşamüstüleri esen ve sıcaklığı 15 derecelere kadar düşüren bir esintidir. Kuzey rüzgarları ve güney rüzgarları da hava sıcaklıklarını düşürürler.
En nemli dönem Ocak'tan Mart'a kadar süren dönemdir. En yağışlı zamanlarda Nisan Haziran arasıdır. En kurak dönem ise Eylül Kasım dönemdir, Kasımda oratlama 2 cm'den daha az yağış ortlaması görülür. Kışın hava kuru ama ılıktır. Temmuz Ağutos arası ortalama sıcaklıklar 13 Derece civarındadır.