Cevap :

* Ekonomik Faaliyetler:
Genel olarak çeşitli tüketim mallarının üretilmesi ve bunların dağıtımının sağlanması amacıyla oluşturulan düzenlemelerin tümüne ekonomik faaliyetler denir. Doktorluk, marangozluk, taşımacılık gibi hizmetler de ekonomik faaliyetler içine girer. Bütün bu işler tarım, sanayi ve ticaret olmak üzere üç ana bölümde toplanabilir. Osmanlılarda ekonomik faaliyetlerin hepsi, halkın sıkıntıya düşmeden, bolluk içinde yaşamasını sağlamak amacıyla düzenlenmişti. Bu anlayış, XVIII. yüzyıl sonlarına kadar hemen hemen değişmeden devam etti.

* Osmanlı Ekonomisinin Tabii (doğal) Kaynakları:
Osmanlı ekonomisinin doğal kaynakları insan ve toprak olarak iki temele dayanıyordu, insan kaynağı reâyâ denilen üretici kesimdi.
Osmanlı Devleti'nin insan gücünü bugünkü anlamda tespit etmek mümkün olmamakla birlikte doğruya yakın bir tahmin yapmak mümkündür. Çünkü devlet, özellikle vergi veren nüfusu belirlemek amacıyla tahrir denilen bir tür sayım yapmıştır. Bugün arşivlerimizde bulunan ve tahrir defteri denilen bu belgelerden çıkarılan sonuçlara göre, Osmanlı Devleti'nin nüfusu, XVIII. yüzyılın başlarına kadar sürekli olarak artmıştır. Toprak ise Osmanlı ekonomisinin en önemli kaynağıdır. Bu bakımdan toprak çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Bunların içinde mîrî topraklar en önemli olanıdır. Mülkiyeti devlete ait olan bu topraklar kullanılmak üzere halka verilmiştir.'XVI. yüzyıl sonlarından itibaren hızla artan nüfusa karşılık yeni tarım alanları açılamamış ve insan-toprak dengesi bozulmaya başlamıştır. Bu da ekonominin bozulmasına yol açmıştır. Toprak mülkiyetinde de değişiklikler olmuş, 1854 Arazi Kanunnamesi ile, uzun süre toprağı kullananlar, onun sahibi olmuştur. Osmanlı ekonomisinin temeli, tarıma dayanıyordu. Çünkü nüfusunun büyük bir bölümü kırsal kesimde yaşıyordu. Tarımın temeli ise tımar sistemine dayanıyordu. Tımar topraklarının mülkiyeti devlete, tasarrufu halka, üreticinin devlete vermesi gereken vergiler ise, tımarlı sipahiye aitti. Köyü toprağı ekip"biçerken şu kurallara uymak zorundaydı;
* Sebepsiz olarak toprağını terkedemezdi.
* Sebepsiz olarak toprağını üç yıl üst üste işlemeyenin toprağı geri alınırdı.
* Elde ettiği ürünün vergilerini düzenli olarak ödemek zorundaydı.
Sipahi ise, devlet adına, köylünün güven ve düzen içinde yaşaması için diğer görevlilerle birlikte sorumlu ve yükümlü olan kişiydi.

Bu İşine Yarar http://www.frmtr.com/tarih-ve-inkilap-tarihi/2806121-osmanli-ekonomisi.html .