Cevap :
Umut veya ümit bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu ise umut sözcüğünü "Ummaktan doğan güven duygusu, ümit" veya "Bu duyguyu veren kimse veya şey"[1] olarak tanımlamakta. Ummak ise aynı TDK sözlüğünce "Bir şeyin olmasını istemek, beklemek" veya "Sanmak, tahmin etmek"[2] olarak tanımlanmıştır. Buna göre umut genellikle iyi bir sanıdan doğan güven veya iyi bir sanıya olan inanç duygusu olarak tanımlanabilir. Umut genellikle belirli bir oranda sebat içerir yani tersi yönde belli kanıtlar dahi olsa bir şeyin muhtemel olduğuna inanmayı içerebilir.
Umut hayattaki hırsımıza bağlıdır. Biz ne kadar azimli olursak, o kadar çok hırslı ve umutlu oluruz. Bu durum biraz da beklentilerimize bağlıdır. Biz ki çıkışı olmayan bir yolu umutlarımızla aşarsak, o zaman hayata iyi bir adım atmış oluruz!
Umut, hasta bir insanı yatağından kaldıran, gözleri kör birine görmeyi sağlayan, hatta fakir bir insanı bile zengin yapan en önemli faktördür. İnanın ki bu hayatta çok bencil insanlar var. İşini hep şansa bırakanları düşünemiyoruz bile…
Umudun zıttı olan karamsarlık da çok kötü bir şeydir. Kimi insanlar çabalamak yerine karamsarlığa düşüp;”Yok olmadı, yapamayacağım, ben bittim” gibi sözler söyleyip, o durumdan kurtulmayı akıllarına bile getiremezler. Bu şartlar altında bile böyle davranıyorsalar, savaştaki insanlar nasıl yaptı? Onları ne kurtardı? Sevdiklerinin umutlarıyla, kendi umutlarıyla bu güne gelmediler mi? Kendileriyle birlikte bizi de getirmediler mi? Şunu anlayın ki ölümden bile ancak umutla kurtulabiliriz…
Hayattaki adımlarımızı umutla atarız. Bu adımlarda bir kere bile karamsarlığa kapılırsak, o an yere düşeriz. Tekrar çabalarsak kurtulabiliriz. Aynen çağdaş insanların yaptığı gibi. Unutmayın karanlık bir dünyayı bir ışık, bin umut kurtarır!