Cevap :

muhakkak işin ucunda bir kötülük vardırr.

 

O TAŞ ALTINDAN ÇAPANOĞLU ÇIKMAZ

 

“Fazla karıştırma altından Çapanoğlu çıkar” yada “Her taşın altından Çapanoğlu çıkar” sözünü çok duymuşuz yada söylemişizdir. Hatta bu sözü farkında olmadan ve bilmeden kötü anlamda da kullananlar olmuştur. Ne yazıktır ki Çapanoğlu gerçeğini bilmeyen kimileri de bu sözü Yozgat’ı ve Yozgatlıyı karalamak için söyler. Oysa taşın altından çıkan Çapanoğlu çok farklı anlam ifade etmektedir.

Bu sözle ilgili olarak üç farklı hikâye anlatılır:

Birinci hikâye:

Padişah 3. Selim döneminde Çapanoğlu Süleyman Bey padişahla çok yakın ilişkidedir ve Çapanoğulları en güçlü dönemlerini yaşamaktadırlar. Bu nedenle padişah Anadolu’da ne olursa olsun Süleyman Bey’e soruyor. Süleyman Bey’de Anadolu’da padişah adına merkezi otoriteyi güçlendirmeye çalışıyor. Anadolu’da her şeye Çapanoğulları hakim olduğundan dolayı da “Fazla karıştırma altından Çapanoğlu çıkar.” deyimi yaygınlaşıyor.

İkinci hikaye:

Yozgat civarına bir şeyh geliyor ve bu şeyh her şeyi bildiğini, öbür dünyayla ilişki kurduğunu ve gaipten sesler duyduğunu anlatarak halkı etkiliyor.Buna inanmayan ve şeyhin halkı etkilemesinden rahatsız olan Süleyman Bey onun foyasını ortaya çıkarmak için bir plan hazırlıyor.Şeyhi konağına yemeğe çağırıyor ve gizlice çorba kasesinin içine yüzüğünü atıyor.Tam yemeğe başlanacakken Süleyman Bey şeyhe soruyor:

 

“Mademki her şeyi biliyorsun söyle bakalım çorbanın içinde ne var?”
Şeyh ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırıyor ve bir taraftan bir şeyler söylerken bir taraftan da içinde ne olduğunu anlamak için kaşığıyla çorbayı karıştırıyor.Bunu anlayan Süleyman Bey müdahale ediyor ve “Fazla karıştırma altından Çapanoğlu çıkar.” diyor.


Üçüncü hikaye:

2. Mahmud döneminde Çapanoğulları sarayda çok önemli makamlarda görev yapmakta ve çok etkilidirler. Sarayın has bahçesinde muhasibiyle gezinen 2. Mahmud, atamaların ve görevden almaların altından hep Çapanoğlu beylerinin çıktığından söz etmektedir. Muhasip o sırada önüne çıkan bir taş parçasını ayağıyla kenara itince padişah atılır; “Aman lala, ne yapıyorsun, o taşın altından da Çapanoğlu çıkmasın.”

 

İşte Anadolu’da bu kadar etkin olan ve devlet işlerinde hizmet etmiş olan Çapanoğulları vatana ve millete bağlılıktan şaşmamışlardır. Çapanoğullarının kurduğu ve konumu itibarıyla M. Kemal Atatürk’ün bile takdirini kazanan Yozgat ve Yozgatlılar birileri tarafından kasıtlı olarak karalanmış ve karalanmaya da devam edilmektedir.Kurtuluş Savaşı’nda en çok şehit veren şehirlerden olan Yozgat ve “Çapanoğlu” diye adlandırılan Yozgatlıların bu kahramanlıkları ve hizmetleri büyük önder M. Kemal Atatürk’ün;“Ünlü süvarileri, harp meydanlarında kahramanca dövüşen TÜRK yiğitlerinin harman olduğu diyar... BOZOK Yaylasının çocukları VAROLUN...”(3 Şubat 1934) sözleriyle takdir edilmişlerdir.

 

Bu gün ise Anadolu’da en çok göç veren Yozgat’a her gidişimde dikkatimi çeken bir konu var.O da:Doğu ve Güneydoğu şehirlerinden Yozgat’a göçmüş ve buraya yerleşmiş olan aileler.Elbette ki onlarda bu güzel vatanın evlatları ve kardeşlerimiz ama bölücülerin ülkemiz üzerinde oynadıkları oyunlar ve başka şehirlere yerleşip orada kalabalık oluşturmuş olan bu insanlarımızın bölücülerin her oyununda boy göstermeleri beni endişeye sürüklemekte ve düşündürmekte.Vatana ,millete ve bayrağa bağlılığı tartışılmaz olan Yozgat ve Yozgatlıların üzerine planlar mı yapılıyor?Yozgat’ın sosyal ve kültürel yapısı bozulmak mı isteniyor?Yada burada güç sahibi olunup tıpkı Atatürk’e karşı oynanan ve tarihe “Çapanoğlu İsyanı” diye geçen o talihsiz olaydaki gibi ortalığı karıştırıp bunu da Yozgat ve Yozgatlıya yükleme oyunu tekrar mı sahneye konmak istiyor? diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Bu ülkede kimsenin ırkı ve diliyle ilgili bir problemimiz yok.Onlarda bizim kardeşimiz ve değerlerimizdir.Ancak kim ki bu ülkeyi bölmeye kalkar ve bu yolda hareket ederse işte o zaman iş değişir.Bu dünde böyleydi, bu günde böyle,yarında böyle olacaktır.

 

Artık taşın altından Çapanoğlu çıkmıyor.Hangi taşı kaldırsan bölücüler ve hainler çıkıyor.İş ihanete ve bölücülüğe gelince işte o zaman o taşın altından çapanoğlu asla çıkmaz.Yozgat’ta böyle bir oyun planı peşinde olanlar unutmasınlar ki hangi taşın altından çıkarlarsa çıksınlar o taşın başında kendilerini bekleyen bir Çapanoğlu bulurlar karşılarında. Bu kalleş oyunun Yozgat perdesinde rol almayı düşünenler boşuna heveslenmesinler. Onlara cevabım şu olur:


“DESTUUR, ÇAPANOĞLU VAR KARŞINDA!..”