Cevap :


You write an email.
Sen bir e-mail yazarsın.

Our friend likes music.
Bizim arkadaşımız müzikten hoşlanır.

My father gives me money.
Babam bana para verir.

My father gives me money. 
Babam bana para verir.

Our fathers give us money. 
Bizim babalarımız bize para verirler. olur.

I go to school everyday. 
Ben her gün okula giderim.


My sister lives in Kırıkkale. 
Benim kız kardeşim Kırıkkale’de yaşar. 

Children play in the garden. 
Çocuklar bahçede oynarlar. 

Hasan reads story books every night. 
Hasan her gece hikaye kitapları okur.

My mother loves me. 
Annem beni sever. 

She puts her books into the bag. 

O, kitaplarını çantanın içine koyar. 

I put my money into my pocket. 
Ben paramı cebime koyarım. 

Ali drinks milk every morning. 
Ali her sabah süt içer.

We go to the seaside every summer. 

Biz her yaz deniz kenarına gideriz. 

I speak to my friends everyday. 
Ben hergün arkadaşlarımla konuşurum. 

We love children. 
Biz, çocukları severiz. 

İngilizcede fiilleri, yalnız başına söylediğimiz zaman başlarına getirilen “to” eki (to go: gitmek, to write: yazmak), mek, mak anlamına gelir. İsimlerin başına geldiği zaman ise, e, a, ye, ya anlamı verir. (Örneğin; to Ankara : Ankara’ya, to school: okula)