Cevap :
Bildiğiniz gibi çok hücreli canlılar, isimlerinden de anlaşıldığı ve farklı yazılarımızda da açıkladığımız gibi birçok canlının birbirleriyle ortak olarak çalışmalarıyla varlıklarını sürdürmektedirler. Uzun Evrimsel Süreç'te birbirlerine adapte olacak şekilde evrimleşen hücreler, dokular, organlar ve sistemler, bir bütün olarak çok hücreli, karmaşık canlı formlarının varlığına sürekli katkı sağlarlar. Zaten bu yazı dizimizin amacı olarak, bu sistemlerin evrimlerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini incelemekteyiz. Fakat bu sistemler arasında birkaçı, farklı bir özellik sayesinde öne çıkmaktadır: Bazı sistemler, diğer sistemlerin çalışması için vardırlar. Evet, sistemlerin her birinin olmazsa olmaz olduğu doğrudur; ancak bazı sistemlerin, diğer sistemlerle ilişkili olmayan çok spesifik görevleri vardır (sinir sisteminin düşüncelere, reflekslere, hafızaya ev sahipliği yapması gibi). Ancak özellikle Dolaşım Sistemi, sürekli olarak diğer organ ve sistemleri "besleyen" bir besin kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Elbette bu görevinin temelinde, yenilen besinlerin sindirimi, dolayısıyla Sindirim Sistemi yatmaktadır -ki bu sistemi bir önceki yazımızda incelemiştik.
Dolaşım Sistemi, yukarıdaki açıklamamızdan da anlaşılacağı üzere vücudun her noktasına ulaşarak oradaki hücrelerin ihtiyaçlarını karşılayan bir hizmetçi görevi görmektedir. Vücut için gerçekten hayati önem taşımaktadır; zira çok hücrelilerin en bariz özelliği olan bu karmaşık hücreler bütününün bir arada kalmasının tek yolu, tüm ihtiyaçlarının eksiksiz ve hızlı bir şekilde giderilebilmesidir.(evet hücreler sıvı ortamda bulunur)
hücreler zaten susuz yaşayamaz enzimlerin çalışması içinde %15 kadar suya ihtiyaç vardır.Bu sadece çok hücreliler için değil tüm hücreler için böyledir