Cevap :

Hiç bir işte dikiş tutturamadı.
Göze girmek için her şeyi yapıyor.
Bizimkinin iyice çenesi düştü.
Seninkisi pire için yorgan yakmaktan başka birşey değil.

"Sen uğraş, didin, adam et, o da sırt çevirsin sana."
"Ağır başlı olmak insana üstün meziyetler kazandırır."
"Çakı gibi delikanlı olmuş.
"Kendine bir çeki düzen vermelisin artık."
"Babası istediği oyuncağı getirince dünyalar onun oldu sanki."
"Ekmeğini taştan çıkaran insanların arasına katılmakta gecikmedi."
"Onca göz nuru döktüğü el işleri ürünleri çok ucuza satılınca kahroldu."

Aokmts


1. Birden fazla sözcükten oluşmuşlardır.

2. Çoğunlukla bir anlam kayması (mecaz) söz konusudur.

3. Cümle içinde anlatıma çekicilik kazandırır.

4. Deyim kalıbı aynen kullanılmalıdır.

a) Sözcüklerin yerini değiştiremeyiz.

b) Deyimi oluşturan sözcüklerin eşanlamlısını kullanamayız.

5. Deyimlerin arasına başka sözcükler girebilir:

Örnek:

Sen, ağzını hiçbir zaman hayra açmazsın.

6. Dilimizde kullandığımız deyimlerin çoğu "-mak/-mek" mastar ekiyle adlandırılan "Deyimleşmiş Bileşik Eylem"lerdir. Bu kurala göre deyimleri oluştururken kullanılan adlar, bazı ad çekim eklerini alarak kullanılabilirler.

Örnek:

El ayak çekmek. (mastar)

Deyimleri anlam ve biçim (kuruluş) yönünden iki grup altında değerlendirebiliriz:

1. Anlamlarına göre deyimler:

a) Gerçek anlamlı deyimler

b) Mecaz anlamlı deyimler

2. Biçimlerine (Kuruluşlarına)göre deyimler:

a) Tam yargı anlamı vermeyen deyimler

b) Tam yargı anlamı veren deyimler

1. Anlamlarına Göre Deyimler:

a) Gerçek anlamlı deyimler:

Bu gibi deyimler anlatıma güzellik katmak amacıyla kurulmuştur. Deyimi oluşturan sözcüklerin anlamı benzerlik (mecaz) anlamını düşündürmeden, kavramları olduğu gibi karşılayan kalıplaşmış söz öbekleridir.

Örnek:
Canı sağ olsun

b) Mecaz anlamlı deyimler:

Bu tür deyimlerde, kullanılan deyimin okuyu-cuya verdiği anlamın, gerçek anlamından farklı bir anlama büründüğünü görmekteyiz.

Mecaz anlamlı deyimlerde kullanılan sözcük-lerin ya biri ya da tümü gerçek anlamını yitir-miştir.

Türkçemizde bu çeşitteki deyimler gerçek anlamlı deyimlere nazaran daha çok karşımı-za çıkmaktadır.

Örnek:
Buz gibi soğumak
Beyninden vurulmuşa dönmek

. Biçimlerine Göre Deyimler:

a) Tam yargı anlamı vermeyen deyimler:

Türkçemizdeki deyimlerin bazılarında sonunda eylem veya ekeylem yoktur. Bu tür deyimler tam yargı anlamı vermezler.

Örnek:

Göz ağrısı, cebi delik, yarım ağız, sofrası açık, gözü açık vb.

b) Tam yargı anlamı veren deyimler:


Çekime girecek biçimdeki deyimler "-mak/-mek" mastar ekiyle adlandırılan "anlamca bileşik eylem" özelliğindeki deyimlerdir. Bu tür deyimler değişik ad çekim ekleri kip ve kişi ekleri ile çekime girerler.

Örnek:
Babası bağırınca dut yemiş bülbüle dönmüştü.

Deyimlerin bir bölümü de benzetme istiare, mecaz-i mürsel kurallarıyla kalıplaşmıştır.

Örnek:

Dama taşı gibi oynatmak. (Benzetme)

Eli kolu bağlı kalmak. (İstiare)

Başını belaya sokmak (mecaz-ı mürsel)