Tamb isin (...) Herkes seslerin geldiği yere doğru dalgalandı, döndü. İki beyaz minarenin ortasını mavi havadar, bir dekor ayınyor, önünde asırlık çınarların arasında siyah bayraklar altında siyah ve küçük bir kürsü var Bütün bu sesler onun etrafından geliyor. Havadaki genç sesler ve yerdeki dedeler heyetinin derin ve mu- azzam bir gulgulesi geliyordu. Kürsünün önünde, malül askerler bir hilâl gibi çevrilmişler, bu topraklar Üstünde ne zaman yas, ne zaman bayram olsa onun mihrabında bu topraklar için parçalanan vücutlarının toplanmasının en tabii bir şey olduğunu bütün İstanbul'la beraber onlar da anlamışlardı. Kendim daha bunun manasını anlamıyordum. Bu müşterek bir sevgilinin cenaze merasimi mi? Yoksa muhalled ve kanlı bir düğünün ilânı mıydı? Bilmiyorum, yüz bin insan mucize gibi vücutlarından, vücut- lannın bin bir alakasından çözülmüş, bir oluvermişlerdi. Kala balığın içinde harp borusu çalınınca iplerini kunp koşan asil harp atlan gibi ihtilâl havasını koklayan bir iki Fransız, siyah millet bayrağının altına dün karşı karşıya dövüştükleri sakat Türk askerlerinin arasına koşmuşlardı. Ne kürsünün üstündekileri seçebiliyor, ne de ne söylediklerini duyuyorduk. Bazan bir kadının tiz sesi sahrayı yuruyor, bazan bir erkeğin gür kelimeleri dağılıyor. Yalnız Mehmet Emin Bey'in beyaz başını milli bir aziz gibi, bir evliya gibi seçtim. Askerlere doğru eğilmişti. Alil askerlerin topun karşısında sükunla duran geniş, alil göğüsleri sarsılıyor, başlanı eğilmiş yüksek sesle ağlıyorlardı.
isim tamlamaları nı bulabilirmisiniz rica etsem performans ödevim