Cevap :
Açıklama:
ÖMER SEYFETTİN (1884 – 1920)
ALİ CANİP YÖNTEM (1887 – 1967)
ZİYA GÖKALP (1876 – 1924)
MEHMET EMİN YURDAKUL (1869 – 1944)
MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ (1890 – 1927)
MUSAHİPZADE CELAL (1870 – 1959)
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU (1889 – 1974)
HALİDE EDİP ADIVAR (1884 – 1964)
Cevap: Teşbih (Benzetme): Anlamı kuvvetlendirmek için aralarında gerçek ya da mecazi olarak benzerlik bulunan iki varlıktan zayıf olanın güçlü olana benzetilme sanatıdır.
İstiare (Eğretileme): Teşbih sanatının ana öğelerinden sadece kendine benzeyen ya da kendisine benzetilenle yapılan teşbihe denir ve kendisine benzetilenle yapılan açık, kendisine benzeyenle yapılan kapalı istiare olarak adlandırılır.
Mecaz (Değişmece): Bir benzetme sonucu gerçek anlamı dışında kullanılan sözcük ya da kelime öbeğidir. Metaforda diyebiliriz.
Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması): Bir nesnenin ya da varlığın direkt adını söylemek yerine ilgili bir parçasını ya da özelliğini söylemektir.
Kinaye (Değinmece): Bir sözcüğü ya da kelime öbeğini hem gerçek hem mecazi anlama gelecek şekilde kullanma sanatıdır.
Tariz (Tersini Söyleme): Bir kavramın mecaz ya da gerçek anlamı dışında tam tersinin söylenmesidir. Genellikle biriyle alay etme, küçük düşürme amacıyla kullanılır.
Teşhis (Kişileştirme): İnsan dışı canlılara ya da cansız varlıklara insan özellikleri verilmesidir.
İntak (Konuşturma): İnsan dışındaki varlıkları ve cansız varlıkları konuşturma sanatıdır. İntak sanatının olduğu her yerde teşhis sanatı vardır diyebiliriz.
Açıklama: Başarılar♡