Cevap :

Zaferin Adı Çanakkale  

Çanakkale Zaferi, yedi yüzyıl üç kıtaya hükmeden büyük Osmanlının son zaferi, yeni kurulacak Türk devletinin de temellerinin atıldığı zaferlerden biridir. Batılılar, “Hasta adam” dedikleri Osmanlı Devleti’ne son darbeyi vurmak için yüklendiler. Zaferden emindiler. Önce boğazları geçecek sonra da İstanbul’a gireceklerdi. Fakat hesaplamadıkları bir şey vardı. Mehmetçiğin kanıyla örülecek olan bir duvar, Çanakkale…

Savaş yalnızca topla tüfekle değil, büyük bir iman ve inançla yapılıyordu. Onlar bunu bilmedikleri için, zafere net gözüyle bakıyorlardı. Fakat karsılarındaki Türk milleti idi, Mehmetçik idi. Kolay kolay toprak bırakır mı? Her biri kanının son damlasına kadar savaşacak ve “Bu topraklar bizimdir, çekilin gidin!” diyecekti. Yoksa atalarına aldatmış olacak ve on yedi kişiyle devlet kuran bir millet, tarihe gömülecekti. Nitekim savatsılar ve büyük zafer ortaya çıktı. Çanakkale Zaferi… Çanakkale, insanlıktan soyutlanmış olanlara Mehmetçiğin verdiği iyilik ve insanlık dersidir. Her biri bir iyilik meleği olan Türk insanı, savatsa dahi düşmanının bir insan olduğunu unutmadı. Fakat düşmanlar, yaralı askerlerimize bile silah sıkmaktan çekinmediler. Bizse onların yarasını rehabilitasyon ettik, her yardımı yaptık. Yeniden de barbar olan, dövüşçü olan biz olduk.

Tarihi şan ve haysiyetle dolu olan Türk milleti, Mehmetçik yeniden büyük bir zafer kazandı. Hem de yardım için insanlarla savaştığını unutacak kadar, düşmanını arkadaşı olarak görecek kadar büyük insanlık dersleriyle… Hasılı Çanakkale, tarihi san ve haysiyetle dolu olan bir ulusun kazandığı son zaferlerden biridir. Bu zaferin isimi Çanakkale, mimarı Mehmetçik, temsilcisi de Tük milletidir.

Çanakkale’de..

Çanakkale, yeni bir milletin doğduğu yerdir. Türk’ün tarihe geçtiği, Avrupalılara parmak ısırtan bir destanın yazıldığı yerdir. Kurşun yağmuru altında savaşan; Arı Burnu’nu, Conk Bayırı’nı, Anafartalar’ı kanla sulayan Mehmetçikler, kefensiz yatan binlerce şehit; yalnızca milletin istiklali için savaştı. Milletin bağımsızlığı ve egemenliği için…

Bazı nişanlı, kimisi evliydi. Kimininse küçücük çocuğu vardı. On beş yaşında olan gençler dahi vardı içlerinde. Şehit olacaklarını bile bile harbe gittiler. Fakat onlar şehit olmadı. Zira hala kalbimizdeler.

Anzak askerleri kaçarken ayaklarına kaput bağlıyorlardı. Zira Türk askerlerinin şehitlerine basmak istemiyorlardı. Zira Türk askerlerinin şehitlerine ayakkabılarıyla basarız da uyanırlar diye korkuyorlardı. Şehitler, onlara diri gibi geliyordu.

Bir Destandır Çanakkale  

Çanakkale denince tüyleri ürperiyor insanın. Fakat korkudan değil, bu onurlu direnişin gururundan. O vakitten izleri sergileyen müzeleri herkes görmeli. Zira o savaşı her Türk hissetmeli, yaşamalı. Genç- yaşlı, büyük- küçük… Herkesin cepheye koştuğu, on beş yaşında şehit olduğu, o bağımsızlık mücadelesini her Türk bilmeli.

Zira bir destandır Çanakkale. Ya İstiklal, Ya Ölüm! Sözünün kanıtıdır. Türklerin asla boyun eğmeyeceğinin ispatıdır. Nerdeyse üzerinden bir yüzyıl geçse de, empati kurabilen her insan titrer Çanakkale’de. Dondurucu soğukta küçücük bebeklerle, cepheye kurşun taşıyan kadınlar, gözünü kırpmadan cepheye koşan çocuklar… Can vereceğini dahi dahi silahını bırakıp kaçmayan askerler… Bizim şu anda rahat olmamızın sebebiler. Onları katiyen unutmamalıyız, her gün anımsamalıyız. Türkiye’nin ve bağımsızlığımızın değerini bilmeliyiz.

Katiyen sömürge olmayı kabul etmeyen bir milletin haklı direnişidir, Bir destandır Çanakkale.

Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, ruhları şad olsun.