ANLATICI TÜRLERİ Aşağıdaki metinlerin anlatıcı türlerini belirleyip metnin altındaki boşluğa yazınız. Gerçekten tok gözlüydüler. Mallarinin çok ya da az olmasının, dükkânın iyi iş yapıp yapmamasının değeri yoktu gözlerinde. Evlerinin, ailelerine dar geldiğinden, tarlalarının azlığından yakinmiyorlardı. Onların bu durumuna herkes gibi ben de şaşırmıyordum. Azgin dalgalar, gökyüzünü daha da karartıyordu. Gece yarısı, Kutup Denizi'ne doğru yol alan balina gemisinde az sonra nöbetler değişecekti. Dümen çarkının yanındaki iki gemici, gözlerini pusuladan ayırmadan kaptanın emirlerini bekliyorlardı. Yürüduğu yolda izler gittikçe karşıyordu. Gözlerini kaldırdı, ileriye baktı. Yolun dönemecinde küçük bir tepenin önüne gelmişti. Dönemecin karşısında iki üç ağaç ile bir kurumuş çeşme vardı. Bir süre oturup ağacın altında dinlenmek istedi. Çok yorulmuştu. Hava pinl pinldı. Yarım ay var. Evlerin ışıkları sönmüş Dik saçlı çocuğun melodika çaldığı pencereden inc bir ışık sızıyor. Belki de hâlâ ders çalışıyor. Ayla'n başucunda el fenerini alıyorum. Işiği sürekli yak yakıp söndürüyorum. Artık İstanbul'da durmak istemedi. Ama memlekete nasıl gidecekti? Cebinde üç kuruştan başka parası yoktu. Gurbete yayan gelinirdi, ancak memlekete yayan dönülmezdi. Para lazımdı, hem de çok para. O kadar çalışmasına rağmen para biriktirememişti. Mutfağın da midesi gibi boş olduğunu fark ed dışan çıkmaya karar verdi. Gider biraz bir şeyler hem de gündüz gözüyle söyle bir şehri görürüm, düşündü. Evden çıktı. Tunele doğru yürüdü. Ha soğuktu aslinda ama pek de önemsemedi. aksisini yatağın altına koymuş, orada unutmuştu. unler sonra aklına bir nergis saksısı olduğu geldi. emen koşup yatağın altına baktı. Saksıdaki tüm praklar sararmıştı. Bitkiyi musluğun altında duş ptinr gibi yıkadık. Yapraklanna güneşe tuttuk. Burada ne beyaz badanali evler ne de memnun burjuvalar vardı. Ormanlar arasında bir köyden başka bir şey değildi. Sakin ve yerdi. Köy halkı rahatlık ve bolluk içinde Ancak yaylalar yüksek olduğundan su kitlig