Cevap :
Bu yeni seferin, daha önceki Haçlı seferlerinden farklı olması öngörülüyordu. Önceki Haçlı seferleri Katolik Kilisesi'nin dinsel hiyerarşisi dışında olan devlet idarecisi hükümdarlar ve hükümdarların yakını asiller tarafından komuta edilmişti. Bu yeni seferin doğrudan doğruya Papalık ve Katolik papazların komutasında olması öngörülmekteydi. Diğer bir farklılık ise (Üçüncü Haçlı Seferi komutanlarından olan Aslan Yürekli Richard'in önerdiği gibi) Müslümanları en zayıf taraflarından vurmaktı. Bu zayıf taraf Mısır'dı. Yapılan plana göre Haçlı ordusu, gemilerle Mısır'a çıkıp Nil Deltası'nı ele geçirecekti. Böylece Mısır bir Hristiyan üssüne dönüştürülecekti ve buradan Kudüs'e ulaşmak daha kolay olacaktı. Hem böylelikle Anadolu Selçuklu Devleti'yle hiç savaşılmayacaktı ve Eyyubiler arkadan vurulacaktı.
Seferin Katolik Kilisesi komutasında yapılması, Avrupa hükümdarlarının yaşadığı siyasal sorunlardan dolayı gerçekçi bir fikirdi. Nitekim Papa'nın yaptığı sefer çağrısına hükümdarlar ve yakınlarından hiç pozitif yanıt gelmedi. Ama 1200 yılına kadar sefere katılmak isteyenler sayısı, 35.000 kişilik bir ordu oluşturacak sayıya yükseldi. Papa, fiziksel olarak Haçlı ordusunu yönetemeyeceği için Papa'ya bağlı bir asil bulunmalıydı. Papa uygun bir komutan bulmakta gecikmedi. Eski Kudüs kralı Troyes Kontu'nun küçük kardeşi, eski Fransa Kralı VI. Louis'nin torunu, İngiliz Kralı Arslan Yürekli Richard'ın ve yeni Fransa Kralı Filip August'un yeğeni olan Champaigne Kontu Tibald Papa'ya bir Haçlı Seferi yapmak için başvurmuştu ve bu kişi Papa tarafından yeni sefere komutan tayin edildi.
Bu sefer sonucunda İstanbul'da bir latin imparatorluğu kuruldu.