Cevap :
Cevap:
99
Açıklama:
100 olursa o notu yükseltemeyeceğin için en iyi not 99
HORMONLAR
Endokrin bezlerde veya bazı hücrelerde sentezlendikten sonra salgılanan, difüzyon veya taşıma ile sentezlendiği yerin az çok uzağındaki vücut kısımlarına giderek etkisini orada gösteren organik bileşiklere hormon denir.
Hormonların Kimyasal Yapısı
Hormonlar kimyasal olarak amino asit veya türevleri, proteinler, steroitler ve yağ asidi türevleri gibi yapılarda olur.
Hormonlar özel mesaj taşır: Çok hücreli organizmalarda, iç ve dış çevredeki bazı değişiklikler (uyarı) hormon salgılayan hücreleri uyarır ve hormon salgılanır. Hücreler arası haberleşme mesaj taşıyan hormonlarla sağlanır. Her hormon taşıdığı mesajı belirli hücrelere iletir. Hormon ile uyarılan hücreye hedef hücre denir. Hedef hücrede, hormondaki mesaja uygun değişiklikler meydana gelir. Böylece organizma uyarıya karşı en uygun tepkiyi göstermiş olur. Hedef hücrelerin hormonları tanıması hücre zarları, sitoplazma ve çekirdekte bulunan reseptör proteinler ile sağlanır. Reseptör protein hormonla reaksiyona girerek hormonun hücreyi uyarmasını sağlar. Hormonlar taşıma ile bütün vücuda dağılır. Bazı hormonlar bütün dokuları etkiler. Bunun nedeni hormonu tanıyan reseptörlerin bütün dokularda bulunmasıdır.
Hormonların büyük bir bölümü ise sadece belirli organları etkiler. Bunun nedeni ise, hormonu tanıyan reseptörlerin sadece bazı dokularda bulunmasıdır.
Hormonların Etki Mekanizması
Hormon hedef hücredeki reseptörle reaksiyona girdikten sonra hedef hücrenin metabolizmasında çok büyük değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklikler iki grupta toplanabilir.
1- Protein Yapıdaki Hormanlar
Hücre zarının lipit tabakasında çözünemedikleri için hücre içine doğrudan giremez. Hücre zarında bulunan reseptörlere bağlanarak aracı bir molekülü aktive eder. Aracı molekülde hücresel cevabı tetikler. Hücresel cevap genlerin veya enzimlerin aktivasyonu şeklinde olabilir.
2- Streoit Yapıda Hormonlar Zarın lipit tabakasında çözünebildikleri için aracı kullanmadan hücre zarından kolaylıkla geçer. Hücre içine geçen hormonlar reseptörlere bağlanarak aktivitelerini gerçekleştirir. Hormonlar hedef olmayan bir hücreye ulaştıklarında bağlanacak reseptör olmadığı için etki göstermez.
Hormonların Sentezi, Miktarı ve Yıkımı
Her canlı kendi hormonunu kendisi sentezler. Protein yapısındaki hormonlar diğer tüm proteinler gibi ribozomlarda sentezlenir. Hormonların canlılardaki miktarı çok azdır. Bununla birlikte belirli sistemleri harekete geçirdiğinden etkisi büyük olur. Çeşitli hormonların kan plazmasındaki miktarı 0,03 ile 150 mg/lt arasında değişmektedir.
Hormonlar bir yandan sentezlenirken diğer yandan da yıkılmaktadır. Hormonlar organizmanın ihtiyacına göre salgılandıkları için, hormonların organizmadaki miktarları belirli sınırlar içinde değişmektedir.
Not: Bir bozukluk nedeniyle hormonların miktar olarak normal sınırların altında veya üstünde salgılanması organizmayı olumsuz etkiler ve metabolizma bozuklukları ortaya çıkar (metabolizma hastalıkları, fonksiyonel hastalıklar).
HORMONLAR ENDOKRİN SİSTEMDEN SALINIR
Hayvanlarda hormonların çoğu iç salgı bezleri ve bazı sinir hücreleri tarafından salgılanır. Bunlardan başka vücudun çeşitli dokuları da doku hormonları salgılamaktadır. Örneğin onikiparmak bağırsağındaki bazı doku hücrelerinin salgıladığı sekretin ve midedeki bazı hücrelerin salgıladığı gastrin hormonları sindirim sisteminin faaliyetlerini düzenleyen doku hormonlarıdır. Hayvanlarda endokrin sistem, endokrin bezlerden meydana gelir. Endokrin bezler vücudun çeşitli kısımlarında yer alır.
Endokrin bezler salgı epiteli olup, hormonları sentezleme, depo etme ve salgılama görevlerini yerine getirir. Endokrin bezler kılcal kan damarları bakımından zengindir. Hormonlar endokrin bezlerden doğrudan ve kanalsız olarak kana salgılanır. Bu nedenle endokrin bezlere iç salgı bezleri, kapalı bezler veya kanalsız bezler de denir. Hormonlar kana geçtikten sonra kan dolaşımı yoluyla bütün vücuda yayılır ve etkisini hedef hücrelerde gösterir.
Organizmanın herhangi bir özel faaliyeti bir veya birden fazla hormonun etkileşimi ile düzenlenebilir. Örneğin, idrar toplama kanallarından suyun geri emilmesi sadece antidiüretik hormon (ADH) tarafından sağlanırken, kan şekeri (glikoz) miktarının belirli sınırlar arasında tutulması insülin, glukagon ve adrenalin hormonlarının karşılıklı etkileşimleriyle olur.
Hayvanlarda hormonların ve sinir hücrelerinin salgılarının fizyolojik etkileri dört grupta toplanabilir:
Vücudun büyümesinin kontrol edilmesi
Üremenin düzenlenmesi ve ikincil eşeysel özelliklerin gelişmesi
Vücudun iç dengesinin kurulması (homeostasi)
Sinir sistemiyle birlikte koordinasyon ve bütünleştirmenin sağlanması Hayvanlarda Endokrin Sistemler
Süngerlerde, endokrin sistem yoktur.
Sölenterlerde ve halkalı solucanlarda hormon üreten tek kaynak salgı yapabilen sinir hücreleridir.
Yumuşakçalar ve eklembacaklılarda özel endokrin yapıları bulunur.
Omurgalı hayvanlarda, gelişmiş bir endokrin sistem bulunur. Omurgalı hayvan sınışarında endokrin bezler biraz farklı olmakla birlikte hepsinde hipofiz bezi vardır. Hipofizden salgılanan hormonların işlevlerinde de bazı farklılıklar görülür.
İnsanda Endokrin Sistem
İnsanda endokrin sistemi meydana getiren, endokrin bezler; hipofiz, tiroit, paratiroit, böbrek üstü bezleri, pankreas ve gonadlar (eşeysel bezler) dır. Hipotalamus, sinir sistemine ait bir organ olup endokrin sistemin koordinasyon merkezidir.
Endokrin bezlerde veya bazı hücrelerde sentezlendikten sonra salgılanan, difüzyon veya taşıma ile sentezlendiği yerin az çok uzağındaki vücut kısımlarına giderek etkisini orada gösteren organik bileşiklere hormon denir.
Hormonların Kimyasal Yapısı
Hormonlar kimyasal olarak amino asit veya türevleri, proteinler, steroitler ve yağ asidi türevleri gibi yapılarda olur.
Hormonlar özel mesaj taşır: Çok hücreli organizmalarda, iç ve dış çevredeki bazı değişiklikler (uyarı) hormon salgılayan hücreleri uyarır ve hormon salgılanır. Hücreler arası haberleşme mesaj taşıyan hormonlarla sağlanır. Her hormon taşıdığı mesajı belirli hücrelere iletir. Hormon ile uyarılan hücreye hedef hücre denir. Hedef hücrede, hormondaki mesaja uygun değişiklikler meydana gelir. Böylece organizma uyarıya karşı en uygun tepkiyi göstermiş olur. Hedef hücrelerin hormonları tanıması hücre zarları, sitoplazma ve çekirdekte bulunan reseptör proteinler ile sağlanır. Reseptör protein hormonla reaksiyona girerek hormonun hücreyi uyarmasını sağlar. Hormonlar taşıma ile bütün vücuda dağılır. Bazı hormonlar bütün dokuları etkiler. Bunun nedeni hormonu tanıyan reseptörlerin bütün dokularda bulunmasıdır.
Hormonların büyük bir bölümü ise sadece belirli organları etkiler. Bunun nedeni ise, hormonu tanıyan reseptörlerin sadece bazı dokularda bulunmasıdır.
Hormonların Etki Mekanizması
Hormon hedef hücredeki reseptörle reaksiyona girdikten sonra hedef hücrenin metabolizmasında çok büyük değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklikler iki grupta toplanabilir.
1- Protein Yapıdaki Hormanlar
Hücre zarının lipit tabakasında çözünemedikleri için hücre içine doğrudan giremez. Hücre zarında bulunan reseptörlere bağlanarak aracı bir molekülü aktive eder. Aracı molekülde hücresel cevabı tetikler. Hücresel cevap genlerin veya enzimlerin aktivasyonu şeklinde olabilir.
2- Streoit Yapıda Hormonlar Zarın lipit tabakasında çözünebildikleri için aracı kullanmadan hücre zarından kolaylıkla geçer. Hücre içine geçen hormonlar reseptörlere bağlanarak aktivitelerini gerçekleştirir. Hormonlar hedef olmayan bir hücreye ulaştıklarında bağlanacak reseptör olmadığı için etki göstermez.
Hormonların Sentezi, Miktarı ve Yıkımı
Her canlı kendi hormonunu kendisi sentezler. Protein yapısındaki hormonlar diğer tüm proteinler gibi ribozomlarda sentezlenir. Hormonların canlılardaki miktarı çok azdır. Bununla birlikte belirli sistemleri harekete geçirdiğinden etkisi büyük olur. Çeşitli hormonların kan plazmasındaki miktarı 0,03 ile 150 mg/lt arasında değişmektedir.
Hormonlar bir yandan sentezlenirken diğer yandan da yıkılmaktadır. Hormonlar organizmanın ihtiyacına göre salgılandıkları için, hormonların organizmadaki miktarları belirli sınırlar içinde değişmektedir.
Not: Bir bozukluk nedeniyle hormonların miktar olarak normal sınırların altında veya üstünde salgılanması organizmayı olumsuz etkiler ve metabolizma bozuklukları ortaya çıkar (metabolizma hastalıkları, fonksiyonel hastalıklar).
HORMONLAR ENDOKRİN SİSTEMDEN SALINIR
Hayvanlarda hormonların çoğu iç salgı bezleri ve bazı sinir hücreleri tarafından salgılanır. Bunlardan başka vücudun çeşitli dokuları da doku hormonları salgılamaktadır. Örneğin onikiparmak bağırsağındaki bazı doku hücrelerinin salgıladığı sekretin ve midedeki bazı hücrelerin salgıladığı gastrin hormonları sindirim sisteminin faaliyetlerini düzenleyen doku hormonlarıdır. Hayvanlarda endokrin sistem, endokrin bezlerden meydana gelir. Endokrin bezler vücudun çeşitli kısımlarında yer alır.
Endokrin bezler salgı epiteli olup, hormonları sentezleme, depo etme ve salgılama görevlerini yerine getirir. Endokrin bezler kılcal kan damarları bakımından zengindir. Hormonlar endokrin bezlerden doğrudan ve kanalsız olarak kana salgılanır. Bu nedenle endokrin bezlere iç salgı bezleri, kapalı bezler veya kanalsız bezler de denir. Hormonlar kana geçtikten sonra kan dolaşımı yoluyla bütün vücuda yayılır ve etkisini hedef hücrelerde gösterir.
Organizmanın herhangi bir özel faaliyeti bir veya birden fazla hormonun etkileşimi ile düzenlenebilir. Örneğin, idrar toplama kanallarından suyun geri emilmesi sadece antidiüretik hormon (ADH) tarafından sağlanırken, kan şekeri (glikoz) miktarının belirli sınırlar arasında tutulması insülin, glukagon ve adrenalin hormonlarının karşılıklı etkileşimleriyle olur.
Hayvanlarda hormonların ve sinir hücrelerinin salgılarının fizyolojik etkileri dört grupta toplanabilir:
Vücudun büyümesinin kontrol edilmesi
Üremenin düzenlenmesi ve ikincil eşeysel özelliklerin gelişmesi
Vücudun iç dengesinin kurulması (homeostasi)
Sinir sistemiyle birlikte koordinasyon ve bütünleştirmenin sağlanması Hayvanlarda Endokrin Sistemler
Süngerlerde, endokrin sistem yoktur.
Sölenterlerde ve halkalı solucanlarda hormon üreten tek kaynak salgı yapabilen sinir hücreleridir.
Yumuşakçalar ve eklembacaklılarda özel endokrin yapıları bulunur.
Omurgalı hayvanlarda, gelişmiş bir endokrin sistem bulunur. Omurgalı hayvan sınışarında endokrin bezler biraz farklı olmakla birlikte hepsinde hipofiz bezi vardır. Hipofizden salgılanan hormonların işlevlerinde de bazı farklılıklar görülür.
İnsanda Endokrin Sistem
İnsanda endokrin sistemi meydana getiren, endokrin bezler; hipofiz, tiroit, paratiroit, böbrek üstü bezleri, pankreas ve gonadlar (eşeysel bezler) dır. Hipotalamus, sinir sistemine ait bir organ olup endokrin sistemin koordinasyon merkezidir.