Cevap :

Açıklama:

Kiraz, birinci kitabın sonunda geçmişten sıyrılıp yepyeni ufuklara açılmaya hazırdı. Başından geçen bütün tatsız olaylara rağmen, tepeden tırnağa umut yüklüydü, kendini içinde şafak söküyormuş gibi hissediyordu. Kendi çevresinden kurtulma çabaları, Özgür’le yaşadığı aşkın onda derin yaralar bırakmasının yol açtığı kırgınlığı atmıştı üstünden. Yeniden yaşama dört elle sarılma kararı alıp, okula kaydını yenilemişti. Bu kitabın başında ise onu, İngiltere’de, beş yüzyıllık bir şato içindeki Dünya Koleji’nde öğrenim yaparken buluyoruz. Dünya Koleji, dünyanın dört bir yanından seçilen özel yetenekli lise öğrencilerinin özgün bir öğrenim gördükleri özel bir okul. Giriş sınavlarına, okuduğu lisenin genç hanım müdiresinin özendirmesiyle girmiş, kazanmış. Genç yaşıyla orantılı olmayan yaşam deneyimi onun, Yeşil Kiraz’lıkla Çürük Kiraz’lık arasındaki yoğun süreçte büyük bir olgunluğa erişmesini sağlamış.

Gülten Dayıoğlu’nun “Yeşil Kiraz 2”sinde ilk kitapta tanıyıp sevdiğiniz Kiraz’ın dünyanın dört bucağına uzanan serüvenlerini ve gerçek sevgiyi arayışını izleyeceksiniz.

***

Merhaba, Benim Adım Kiraz

Yüz kişilik toplantı salonu, tümüyle doluydu. Ancak, orada bulunanlar saçılası bir sessizlik içindeydiler. Koltuklara ilişerek bekleşen gençler, birbirlerine bakarak sıcak sıcak gülümsüyorlardı. Ama hiçbiri ötekiyle konuşmaya yeltenmiyordu. Çünkü henüz birbirlerini tanımıyorlardı.

Çok geçmeden güleç yüzlü genç bir hanım, salona girdi. Lastik top gibi zıplayarak varıp kürsüye çıktı. Önce herkesi selamladı. Sonra elindeki kağıttan, teker teker ad okumaya başladı. Adını duyan genç, ayağa kalkıyor, anadilinin selam sözcükleriyle çevresindeki gençleri selamlıyordu. Sonra İngilizce birkaç tümceyle geldiği ülkeyi ve kendini tanıtıyordu. Orada bulunan gençler, konuşmacıyı coşkuyla alkışlıyorlardı.