Cevap :

Cevap :vardır

Açıklama

Alkol, karbon atomuna doğrudan bağlanmış bir ''-OH'' grubu olan organik bileşiklere verilen genel addır. Bu yüzden teknik olarak karbon atomu içeren her organik bileşik bir alkole dönüştürülebilir. Örneğin ksilitol ya da eritritol gibi şeker alkolleri çeşitli maddelerin içerdiği şekerin fermente edilmesi ile elde edilir. Günümüzde üretilen alkollü içeceklerin üretilmesinde kullanılan temel yöntem de budur; çeşitli maddelerin ve doğal olarak şeker barındıran besinlerin fermente edilmesi...

Fermantasyon işlemi, besinin içerdiği karbonhidratın oksijensiz ortamda bakteriler tarafından alkole ya da aside dönüştürülmesidir. Bu işlemin gerçekleşmesi için gereken bakteriler bazen maya olarak dışarıdan da eklenebilir ya da ışık altında şeker eklenerek besinin içerdiği bakterilerin aktif olması sağlanabilir. Hatta bu işlemin uzun sürmesi ve tam olarak gerçekleşmesi için bakteriler tarafından tüketilmesi için farklı bir karbonhidrat kaynağı eklenebilir. Üretilen alkollü içeceğin türüne göre farklı fermantasyon yöntemleri tercih edilebilir.

Vücudumuz Alkolü Nasıl Absorbe Eder?

Diğer besinlerden farklı olarak alkol sindirilmez ve doğrudan kana karışır. Alkolün absorbe edilme, yani emilme süreci ağızdan başlar. Ağızda herhangi bir sindirime uğramayan alkol, özefagustan mideye doğru devam eder. Karaciğerde üretilen ''alkol dehidrogenaz'' isimli bir enzim ile midede yıkılmaya başlayan alkolün bazı türleri midede emilir ve kana karışır. Geri kalan alkol ince bağırsağa doğru hareket eder ve buradan tamamı emilir. Tüketilen alkolün kana karışma süresi midenin dolu ya da boş olmasına bağlı olarak değişmektedir. Boş bir midede alkolün kana karışma süresi yaklaşık 30 dakika sürerken dolu bir midede bu süre 60 dakikadır. Alkolün yıkılmasından ve kana karışmasından karaciğer sorumludur. Kana karışan alkol yüzünden kanda bulunan eritrositlerin (alyuvar hücrelerinin) oksijen taşıma kapasiteleri düşer ve karaciğer hücreleri yeterince beslenemeyip fonksiyonlarını yerine getiremez. Bu yüzden aşırı alkol tüketimi karaciğere geri dönüşsüz olumsuz etkiler bırakmaktadır. Alkolün Besleyici Değeri Var Mıdır?

Alkol bileşiklerinin herhangi bir besleyici olmamasına karşın, alkollü içecekler içerdikleri yüksek şeker oranından dolayı yüksek kalori değerlerine sahiptir. Bu tür besleyici değeri olmayan kalorilere "boş kalori" denilmektedir.

Alkol bileşikleri, "boş kalori" olmasına rağmen vücudumuz tarafından yakıldığı zaman, gram başına 29 kj ya da 7 kalorilik enerji vermektedir. Bu değer sadece saf olarak tüketilen alkol bileşiklerine aittir; yani tüketeceğiniz içkinin içeriğine bağlı olarak bu alacağınız kalori miktarı çok daha yüksek olacaktır.

Ayrıca gram başına 7 kalori değeri, saf yağdan elde edilen gram başına kalori değeri ile neredeyse birebir aynıdır. Eğer genel bir fikir edinmek isterseniz:

Ayda 4 şişe şarap içmek, yılda 48 Big Mac hamburgere eşittir.
Haftada 2.5 litre bira içmek, yılda 221 donut yemeye eşittir.
175 mililitrelik %12 alkollü şarap içinde 133 kalori vardı ve bu, 3 dilim kek veya bisküviye eşittir.
%5 alkollü 500 mililitrelik birada 239 kalori vardır ve 1 adet Mars çikolatasına eşittir.
%17 alkollü 50 mililitrelik krem likörde 153 kalori vardır.
%40 alkollü duble cin, 95 kaloridir.

Ayrıca alkolün de büyük bir kısmının emildiği ince bağırsakta A, B1, B12, C, D, E ve folik asit (B9) gibi birçok vitamin ile mineraller de emilmektedir. Alkol, ince bağırsağın duvarlarında toksik etkilere neden olarak bu besin ögelerinin emilimlerini azaltabilmektedir. Bu nedenle alkol insanlarda malnutrisyona, yani yetersiz beslenmeye sebep olabilmektedir.