Cevap :

Cevap:

Selam:Yapım eki, “isim veya fiil kök ve gövdelerine gelerek, onlardan anlamları farklı yeni kelimeler oluşturan ekler” olmakla birlikte, eklendiği kelimelerin türünü de (isim, fiil) değiştirebilmektedir. O hâlde diyebiliriz ki yapım ekleri kelimeleri anlam ve/veya görev açısından değiştirebilen ve ortaya yeni kelimeler çıkaran eklerdir. Bu ekleri alan kelimelere “türemiş kelime” veya “gövde” denmektedir.

Yapım eki, “isim veya fiil kök ve gövdelerine gelerek, onlardan anlamları farklı yeni kelimeler oluşturan ekler” olmakla birlikte, eklendiği kelimelerin türünü de (isim, fiil) değiştirebilmektedir. O hâlde diyebiliriz ki yapım ekleri kelimeleri anlam ve/veya görev açısından değiştirebilen ve ortaya yeni kelimeler çıkaran eklerdir. Bu ekleri alan kelimelere “türemiş kelime” veya “gövde” denmektedir.Bir isim kökü olan “baş” kelimesine gelen “+lık” eki, yepyeni bir anlamı karşılayan “başlık” kelimesini meydana getirmiştir. O hâlde “+lık” ekinin görevi, yeni kelime yapmaktır. İşte buradan anlayacağımız üzere yeni kelime “YAPan” bu eki, yapım eki olarak kabul etmemiz gerekir. Aynı şekilde “boz-” fiil köküne gelen “-gun” eki, yepyeni bir anlamı karşılayan “bozgun” kelimesini meydana getirdiği için, bu eki yapım eki olarak kabul ediyoruz.

UYARI: Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Bir kelimeyi ekine köküne ayırdığımız zaman, “kök” olarak alacağımız kısmın mutlaka kelimenin tamamıyla anlam yönünden ilişkili olması gerekmektedir.

UYARI: Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Bir kelimeyi ekine köküne ayırdığımız zaman, “kök” olarak alacağımız kısmın mutlaka kelimenin tamamıyla anlam yönünden ilişkili olması gerekmektedir.Örnek: “Gözcü” kelimesindeki “+cü” yapım ekini ayırdığımız zaman, kökü “göz” olarak kabul ederiz; çünkü bu kök kelimenin tümüyle anlam yönünden bağlantılıdır. Fakat “balon” kelimesini ekine köküne ayırırken, “bal” kök, “on” ise yapım eki olarak kabul edilemez. Çünkü havada uçan balon ile, yenilen bir besin olan balın hiçbir anlam ilişkisi yoktur. Yani yapım ekleri, mutlaka geldikleri kök ve gövdelerle anlam yönünden uzak ya da yakın ilişkili yeni kelimeler türetirler.

UYARI: Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Bir kelimeyi ekine köküne ayırdığımız zaman, “kök” olarak alacağımız kısmın mutlaka kelimenin tamamıyla anlam yönünden ilişkili olması gerekmektedir.Örnek: “Gözcü” kelimesindeki “+cü” yapım ekini ayırdığımız zaman, kökü “göz” olarak kabul ederiz; çünkü bu kök kelimenin tümüyle anlam yönünden bağlantılıdır. Fakat “balon” kelimesini ekine köküne ayırırken, “bal” kök, “on” ise yapım eki olarak kabul edilemez. Çünkü havada uçan balon ile, yenilen bir besin olan balın hiçbir anlam ilişkisi yoktur. Yani yapım ekleri, mutlaka geldikleri kök ve gövdelerle anlam yönünden uzak ya da yakın ilişkili yeni kelimeler türetirler.Yapım eklerinin, çekim eklerinden farkı; geldikleri kelimeden farklı yeni kelimeler türetmesidir. Çekim ekleri, aynı kelimenin yer, zaman veya durum yönünü belirtirler. Fakat yapım ekleri, kelimeyi farklı anlam veya görevlere gelecek şekilde değiştirirler, türetirler. Bunun için yapım eki alan kelimelere türemiş kelime denilmektedir. Fakat bir kelime on tane de çekim eki alsa, “türemiş” kabul edilemez.

UYARI: Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Bir kelimeyi ekine köküne ayırdığımız zaman, “kök” olarak alacağımız kısmın mutlaka kelimenin tamamıyla anlam yönünden ilişkili olması gerekmektedir.Örnek: “Gözcü” kelimesindeki “+cü” yapım ekini ayırdığımız zaman, kökü “göz” olarak kabul ederiz; çünkü bu kök kelimenin tümüyle anlam yönünden bağlantılıdır. Fakat “balon” kelimesini ekine köküne ayırırken, “bal” kök, “on” ise yapım eki olarak kabul edilemez. Çünkü havada uçan balon ile, yenilen bir besin olan balın hiçbir anlam ilişkisi yoktur. Yani yapım ekleri, mutlaka geldikleri kök ve gövdelerle anlam yönünden uzak ya da yakın ilişkili yeni kelimeler türetirler.Yapım eklerinin, çekim eklerinden farkı; geldikleri kelimeden farklı yeni kelimeler türetmesidir. Çekim ekleri, aynı kelimenin yer, zaman veya durum yönünü belirtirler. Fakat yapım ekleri, kelimeyi farklı anlam veya görevlere gelecek şekilde değiştirirler, türetirler. Bunun için yapım eki alan kelimelere türemiş kelime denilmektedir. Fakat bir kelime on tane de çekim eki alsa, “türemiş” kabul edilemez.Örnek: “Düşünce” kelimesi “düşün-” fiil kökünden “-ce” yapım ekini aldığı için türemiş kabul edilir; fakat “evdeydim” kelimesi “ev” isim köküne aldığı “-de-y-di-m” çekim eklerini almasına rağmen “basit” kabul edilmektedir.

UYARI: Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Bir kelimeyi ekine köküne ayırdığımız zaman, “kök” olarak alacağımız kısmın mutlaka kelimenin tamamıyla anlam yönünden ilişkili olması gerekmektedir.Örnek: “Gözcü” kelimesindeki “+cü” yapım ekini ayırdığımız zaman, kökü “göz” olarak kabul ederiz; çünkü bu kök kelimenin tümüyle anlam yönünden bağlantılıdır. Fakat “balon” kelimesini ekine köküne ayırırken, “bal” kök, “on” ise yapım eki olarak kabul edilemez. Çünkü havada uçan balon ile, yenilen bir besin olan balın hiçbir anlam ilişkisi yoktur. Yani yapım ekleri, mutlaka geldikleri kök ve gövdelerle anlam yönünden uzak ya da yakın ilişkili yeni kelimeler türetirler.Yapım eklerinin, çekim eklerinden farkı; geldikleri kelimeden farklı yeni kelimeler türetmesidir. Çekim ekleri, aynı kelimenin yer, zaman veya durum yönünü belirtirler. Fakat yapım ekleri, kelimeyi farklı anlam veya görevlere gelecek şekilde değiştirirler, türetirler. Bunun için yapım eki alan kelimelere türemiş kelime denilmektedir. Fakat bir kelime on tane de çekim eki alsa, “türemiş” kabul edilemez.Örnek: “Düşünce” kelimesi “düşün-” fiil kökünden “-ce” yapım ekini aldığı için türemiş kabul edilir; fakat “evdeydim” kelimesi “ev” isim köküne aldığı “-de-y-di-m” çekim eklerini almasına rağmen “basit” kabul edilmektedir.NOT: Yapım ekleri, istisnalar dışında her zaman çekim eklerinden önce gelirler. Yani şahıs, iyelik, zaman (kip), hâl, çokluk ekleri… yapım eklerinden sonra gelirler. Bu, yapım eklerini kolay bulmanız açısından önemlidir.

UYARI: Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Bir kelimeyi ekine köküne ayırdığımız zaman, “kök” olarak alacağımız kısmın mutlaka kelimenin tamamıyla anlam yönünden ilişkili olması gerekmektedir.Örnek: “Gözcü” kelimesindeki “+cü” yapım ekini ayırdığımız zaman, kökü “göz” olarak kabul ederiz; çünkü bu kök kelimenin tümüyle anlam yönünden bağlantılıdır. Fakat “balon” kelimesini ekine köküne ayırırken, “bal” kök, “on” ise yapım eki olarak kabul edilemez. Çünkü havada uçan balon ile, yenilen bir besin olan balın hiçbir anlam ilişkisi yoktur. Yani yapım ekleri, mutlaka geldikleri kök ve gövdelerle anlam yönünden uzak ya da yakın ilişkili yeni kelimeler türetirler.Yapım eklerinin, çekim eklerinden farkı; geldikleri kelimeden farklı yeni kelimeler türetmesidir. Çekim ekleri, aynı kelimenin yer, zaman veya durum yönünü belirtirler. Fakat yapım ekleri, kelimeyi farklı anlam veya görevlere gelecek şekilde değiştirirler, türetirler. Bunun için yapım eki alan kelimelere türemiş kelime denilmektedir. Fakat bir kelime on tane de çekim eki alsa, “türemiş” kabul edilemez.Örnek: “Düşünce” kelimesi “düşün-” fiil kökünden “-ce” yapım ekini aldığı için türemiş kabul edilir; fakat “evdeydim” kelimesi “ev” isim köküne aldığı “-de-y-di-m” çekim eklerini almasına rağmen “basit” kabul edilmektedir.NOT: Yapım ekleri, istisnalar dışında her zaman çekim eklerinden önce gelirler. Yani şahıs, iyelik, zaman (kip), hâl, çokluk ekleri… yapım eklerinden sonra gelirler. Bu, yapım eklerini kolay bulmanız açısından önemlidir.Örnek: iyiliktir [iyi (isim kökü) – lik (yapım eki) – tir (çekim eki)],