1950 kuşağının sıra dışı öykücüleri , bir yandan kendilerin- den önce gelen önemli öykücüleri değerlendirirken diğer yandan da 1950'li yılların sonuna doğru "varoluşçuluk” fel- sefesinden ve gerçeküstücülükten etkilenmişlerdir. Nitekim o yıllarda varoluşçu yazarlar olarak tanınan Albert Camus ve Jean Paul Sartre'ın kitapları yayımlanmış, Kafka'nın öyküle- ri de yeni yeni Türkçeye çevrilmeye başlanmıştır. Dostoyevs- ki de bu kuşağın öykücüleri içinönemli bir esin kaynağı hâ- line gelmiştir. 1950'li yıllarda felsefe yazılarıyla yayın hayati- na katılan Selahattin Hilav, bu akımlara duyulan yoğun ilgi- nin Türk öykücülüğü açısından önemini şu sözlerle dile ge- tirir: "İlk kez, Türk edebiyatçısı Batı'nın yaratışlarıyla zaman- sal açıdan aynı hizaya gelmişti.” eru 37. Bu parçada 1950-kuşağı öykücüleri ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yenilikçi bir öykü anlayışına sahip olduklarına
B) Varoluşçuluk akımından etkilendiklerine
C) Batı edebiyatının önemli sanatçılarından ilham aldıkları- na
D) Geleneği reddetmeden yollarına devam ettiklerine
E) Batılı örneklerini geride bırakacak nitelikte başarılı eser- lere imza attıklarına