Cevap :

Pıhtılaşma (koagülasyon) bozuklukları dışında kalan, neredeyse tüm kan hastalıklarında tanının konması mikroskop yardımı ile morfolojik incelemeye dayanır. Günümüzde modern teknoloji ile yapılan kan sayımı, hekime yol gösterici değerli bilgiler sağlarsa da, çoğu kez kesin tanının konması için yeterli olamaz; dolayısıyla hiçbir şekilde yayma incelemelerinin yerine geçemez. Daha doğrusu bu iki yöntem birbirini bütünler. Bu nedenle, yalnız kanbilim uzmanlık öğrencileri değil; iç hastalıkları ve çocuk hastalıkları uzmanları da Ç.K. yaymalarını okumasını bilmelidir.

Hastasının klinik bulgularını ve kan sayımı sonuçlarını birlikte değerlendiren hekim laboratuvardan çevre yaymasının boyanmasını isteyebileceği gibi; iş yükü çok yoğun olmayan laboratuvarlarda dikkatli bir görevli de elektronik aygıtın sunduğu eritrosit, lökosit, trombosit histogramlarını ve uyarıcı “bayraklar”ı değerlendirerek kendiliğinden yayma yapmaya karar verebilir. Aslında bu konuda her laboratuvar kendi yayma inceleme protokolunu oluşturmalıdır.(bkz. Bain BJ. N Engl J Med 2005; 353: 498-507). Bizce her kanbilim uzmanlık öğrencisi bu yazıyı yanından ayırmamalıdır.