SÖZCÜKLERİN GÜCÜ Emin Özdemir lumsal bir kurumdur ama sözcükler bireysel. Çağdaş dilbilimin ortaya koy- mızı sözcüklerin aracılığı ile dışlatırız. Denilebilir ki sözcükler yön verir ya. duğu bir gerçektir bu. Acılarımızı, sevgilerimizi, duygularımızı ve tasarlan- dınlığa çıkmamıştır içimizde. Kimi kez bir şeyler duyarız, bir esinti yoklar şamımıza. Sözcüklere dökemediğimiz duygular, düşünceler, gerçekte ay- cükleri bulamayız. Dilimizin ucuna bir şey gelir gibi olur. Ne ki söze dönü- içimizi. Bunu anlatmak isteriz, gelgelelim bu duygumuzu dışa vuracak söz- şemez. Bu durumu Orhan Veli, şu dizelerinde ne güzel betimler: Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün. Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum, Anlatamıyorum. Mutluluğumuz da, mutsuzluğumuz da sözcüklere verdiğimiz anlamlara bağlıdır. Bu gerçeği ünlü Fransız, romancısı Stendhal, bir dostuna yazdığa yüzünden yanlış yollara sapıyoruz. Sözcüklerin gerçek anlamlanm bulma. ya çalışalım. Orneğin erdem sözcüğünün 'büyük insan toplulukları için bir şeyler yapmak' anlamına geldiğini düşünmek gerek. Eğitim sözcüğünün de kişioğlunun kafasını, ruhunu biçimlendirmek demek olduğunu bellemeli Sözcüklere gerçek anlamlarını vermek alışkanlığını bir kez edinirsen, bo yük adamların yapıtlarını ve yaşamlarını anlayacak duruma geldiğini göre Sözcüklerin, yaşamımızdaki yerini ve değerini büyük ozanımız Yun Emre de bir şiirinde şöyle belirtir: Sözünü bilen kişinin / Yüzünü ak ede bir söz Sözü pişirip diyenin / İşini sağ ede bir söz Görülüyor ki sözde, yani sözcüklerde yaman bir etki gücü buluyor Yu Emre. Ama bu, anadilimizin, öz dilimizin sözcükleridir; başka dillerden şirilmiş, anlamı ile kökeni ile yabancı olan sözcükler değildir.
Ana fikir nedir???