Cevap :
Selam olsun
CEVAP ===》Aleks Isaac Fog, çok zeki bir çocuktur. Okulda matematik harici tüm dersleri pekiyidir. Bir gün okul servisini beklerken yerde etrafında rakamların yazılı olduğu bir kalem bulur. Ve kalemi görmesiyle beraber işittiği ayak sesleriyle beraber tedirgin olan Aleks hızlıca okul servisine binerek oradan ayrılır.
Kalemi ilk olarak en yakın arkadaşı olan Sam’e gösterir. Sam, Aleks’e kalemlerini takas etmeyi teklif etse de Aleks, Sam’i reddedip ona her pazartesi günü olan matematik sınavına yeni kalemiyle gireceğini söyler.
Ve vakit gelip sınava girdiğinde ise Aleks şok olur. Çünkü kalem kendiliğinden Aleks’in elini harekete geçirerek tüm problemleri çözmeye başlar. Aleks bu şaşkınlığını ve büyülü kalemini hemen Sam anlatıp kanıtlarını da sunmuştur. İkisi aralarında konuşurken kulak misafiri olan Vanessa’da bu büyük sırrı öğrenir ve bir üçlü grup oluşturmaya karar verirler.
Öğle teneffüslerinde buluşup kütüphane de dünyanın en zor matematik sorularını çözmeye başlarlar. Bir gün Aleks gerçeğin farkına varır ve arkadaşlarının eğlencesi yüzünden kaleminin boyutunun gittikçe küçüldüğünü fark eder. Aleks’in o kaleme ihtiyacı vardı ve arkadaşlarına da bu konuyu anlatmak ister lakin bir anda ağzından doğrular yerine kalemi kaybettiği yalanı çıkınca, Aleks’in içi suçluluk duygusuyla dolsa da yalanını devam ettirdi.
Bir zaman sonra okul dolabının gizli bölmesine baktığında ise kalem gerçekten kaybolmuştu ve Aleks hayretler içinde kalmıştı. Eve gittiğinde her zaman kafasını dağıtmak için yaptığı şeyi yaparak kitap okumaya yeltenmişti ama kütüphanesinde daha önce hiç görmediği ve yazarı belli olmayan bir kitapla karşılaşır. Kitabın adı Kraliçeyi kurtarmaktır. Ve Aleks kitabı alıp okumaya başladığında gerçekten ilgisini çekmiştir.
Kraliçeyi Kurtarmak kitabında İdilya Krallığının iyi kalpli kraliçesi olan Jayden’den bahseder. Zümrüt gözleriyle merhametini yansıtan Kraliçe o kadar yüce gönüllüymüş ki ülkeyi başarı ve dürüstlüyle neredeyse yeniden inşa etmiştir. Öyle ki yılın belirli zamanlarında bir parti düzenler ve rakip olan diğer ülkelerin krallarını davet edermiş. O düşman olan krallar öyle bir samimiyet ve dürüstlük karşısında hiç savaş açmayı bile akıllarından geçirmezmişler. Öyle ki aralarından Lugubriya Krallığının Kralı olan Recher haricinde…
Recher balonun ortasında Kraliçe Jayden’e evlenme teklifi etmiştir. Ama Kraliçe Jayden nazik bir dille kendisini tanımadığından dolayı ilk olarak sadece arkadaş olabileceklerini belirtmiştir. Kibir ve öfkenden gözü dönen Recher kendi sarayına dönerek Jayden’ı elde etme planları kurmaya başlamıştır.
Ve bir sabah saray görevleri Kraliçenin odasına girip baktıklarında, Kraliçeden yeller esmekteydi. Recher, Jayden’i kaçırmıştı ve onu zindanların en derinine hapis etmiştir. Zindanın içinde iki kapı vardır. Birinden geçerse Recher ile evlenmek zorundadır. Diğerinden geçer ise korkutucu canavarların olduğu mahzen kapılarından bilmeceleri bulup çıkışa ulaşmasını sağlayacaktır. Kraliçe Jayden tabii ki kendisini çıkışa ulaştıracak kapıdan geçmeyi seçmiştir.
Ve işte burada da hikâye Aleks sayesinde devam etmeye başlayacaktır. Sorulan bilmecelerin hepsi matematikle ilgilidir. Ve ne yazık ki Aleks o sihirli kalemi kaybetmiştir. Kendi kendine birkaç bilemece çözse de arkadaşlarının yardımına ihtiyacı olduğunu düşünür ve kitabı bilmeceleriyle beraber Vanessa’ya anlatır. Sam ‘la araları bozuktu çünkü.
Vanessa ile birlikte bilmeceleri her gün kendi evinde buluşup çözmeye başlamıştırlar ve bir süre sonra Sam’e de ihtiyaç duyduklarını ve onu özlediklerini anlarlar. Bir yandan da pazartesi günleri devam eden matematik sınavları Aleks’in gözünü korkutsa da kendi kendine iyi durumuna gelmiştir.
Sam de ekibe dahil olduklarında çözmeleri gereken 400 tane bilmecileri çoktan yarılamışlardı bile. Lakin başka bir pazartesi sınavında Aleks’in karşılaştığı soru onu çok şaşırtmıştır. Çünkü soru Jayden ile ilgiliydi ve bilmecelerinin çözülüp mahzenlerden çıkmasının belirli bir süresi olduğunu hesaplamakla alakalıydı ve Aleks’in hesaplarına göre dört haftaları kalmıştı. Monoculus adlı gizli dostları sayesinde öğrenmişti bunları.
Monoculus, ilk bilmecesinde ki tek gözlü yaratıktı v görünüşe bakılırsa Alekslerin tarafındaydı. Yaz tatili gelip çatmıştı. Sorularda çözülmüştü ve kraliçe Jayden kurtarılmıştı. Ama hala büyük bir sorun vardı. Kraliçe Jayden mahzenlerin sonuna ulaşmıştı ama son kapıda ne bekçi vardı ne de bilmece?
İşte bundan sonra asıl macera başlıyordu. Aleks, Sam ve Vanessa Waconda Kampı’na gitmişlerdi hep beraber. Ve asıl bulmacaları yeni yeni çözmeye başlıyorlardı. Tabi ilk bilmecenin bekçisi olan Monoculus’un yardımıyla beraber. Ve bilmeceleri bilip Kraliçe Jayden’i kurtarmışlardı. Ama bu sefer de kraliçenin kendi ülkesine dönmeyip kayıplara karışması ve bunun yanı sıra Recher’ın Aleks ve arkadaşlarına görünüp onları tehdit etmesiyle işler çığırından çıkmaya başlamıştır. Yeni bulmacaların peşi sıra Recher’ı sonsuza kadar hapsedebileceklerini öğrenen küçük dostlarımız arayışa düşmeye başlamıştırlar. Ve ellerine geçen 16.709 rakamıyla eş değer bir anlam taşıyan kelime bulup sihirli sözcükleri söyleyerek Recher’ı hapsetmek sorundadırlar. Peki ya bu sihirli sözcük ne?..
Merakımın bir an eksik olmadan okuduğum bir kitaptı. Aleks’in heyecanlarını hissedebilmiştim. Ve Vladimir Tumanov’un oğluna matematiği sevdirmek amaçlı yazdırdığı Kraliçeyi Kurtarmak kitabı kesinlikle işe yarar bir çözümdü. Adeta kitapta ki bilmeceleri çözerken Aleks ve arkadaşlarıyla yarışıyordum. Bu kitabı okuduktan sonra matematiği ben sevmiyorum diyen insan olmayacağını düşünüyorum.
Kolay gelsin başarılar dilerim.
Allah zihin açıklığı versin inşallah.
●●●