Cevap :
Dost diye kime denir ?
Hayat bazen insana o kadar ağır geliyor ki ne yapacağını bilemez hale getiriyor kişiyi. Eminim herkes yaşamıştır bu durumu. Kendimizle çeliştiğimiz zamanlar geldi hiç yok yere boşu boşuna efkarlandığımız günler oldu. İşte o anda yanınızda olmasını istediğiniz kişilerdir dostlarımız.Her insan diyemezsin öyle kolay kolay dostum. Dost demek sırdaş demektir, dost demek güvenilir bir omuz demektir. Eğer gerçek dostunu bulduysan o sana hayatın en büyük süprizidir aslında.Çünkü böyle tam dibe vurduğun anlarda artık her şey bitti dediğin zaman uzatır sana elini. Alır ve çeker seni her şeyin herkesin arasından. Hep iyi olmanı ister bir anne babanın evladını koruduğu gibi oda koruyup kollamak ister seni, mutlu günlerinde sevincini, üzgün günlerinde acılarını paylaşmak ister. Yani böyle her iyi anlaştığın her iyi vakit geçirip beraber gülüp eğlendiğin dostun değildir. Arkadaşın olabilir yada yakın arkadaş denebilir ama dost diyorsan eğer o senin en berbat halini de bilip kabullenebilen kişidir. Bu yüzden benim 3,5 dostum var diye dememeli insan.
O zaman ney yapıyormuşuz her önümüze gelene, her güzel vakit geçirdiğimiz bir şeyler paylaştığımız, en çok vakit geçirdiğimiz kişilere hemen “ dost “ sıfatını yakıştırıp o bu saf kavramı kirletmiyor muşuz. Ama şöylede bide şu yanından bakmak lazım olaya bir insanla dost olmak yıllar sürebilir diye bir şey yoktur. Yeni bir kişiyle tanışırsın belki tanışmanın üzerinden 1 hafta geçer ama yılların arkadaşlığını samimiyetini yaşayabilirsin o kişiyle.İnsanların tüm yaşanan yalan arkadaşlıkları, çıkara dayalı dostlukları bir anda silinip atılabiliyor. Öyle güveniyorsun ki o insana ondan şüphe etmiyorsun kendinde arıyorsun suçu kendine güvenmediğin kadar ona güveniyor tüm sırlarını her şeyini acını mutluluğunu onunla paylaşıyorsun. Böyle biran yaşadığın zaman umutsuzluğa kapıldığın zaman bir kişi daha çıkıyor karşınıza sizin kötü zamanlarınızda hep yanınızda oluyor dertlerinizi yüklerinizi almaya çalışıyor ve sadece amacı sizi mutlu etmek oluyor.
Kan bağınız olmadığı halde hep sizin yanınızda olup size kardeşim diyor. Demek zorunda değil aslında niye diyecek olursanız öz kardeş zorunlu kardeşliktir aslında ama dost seçilmiş kardeşliktir aslında. Bu yüzden dost kavramını kardeşlik kavramını iyi bilmeliyiz her insana dostum denmez her insana güvenilmez senin yüzlerce arkadaşın olabilir ama dost dediğin insan o yüzlerce arkadaşa bedel olmalıdır. En önemlisi de güven zaten güvenin olmadığı yerde ne dostluk nede kardeşlik olur. Gerçek dost her insana nasip olmaz olan kişide bunun değerini bilmesi gerekir zaten. Bu yüzden elimizdeki dostlarımızın değerini bilelim.
#İKRASEL
Merhaba☆
bugünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.Hastalara,cenazelere,hatta mezara indirecek kişisi olmayanların mezara indirme görevini dahi yerine getirmeye çalışan biriydi Melih Hoca.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.Hastalara,cenazelere,hatta mezara indirecek kişisi olmayanların mezara indirme görevini dahi yerine getirmeye çalışan biriydi Melih Hoca.Edirne'deki görevim sırasında Öğretmen arkadaşlarımdan Ahmet Şenyurt abim,Cemal Kaygan ve Şeref Balkan arkadaşlarım bu konulara hassasiyet gösteren kişi olarak tanıdığım dostlarımdı.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.Hastalara,cenazelere,hatta mezara indirecek kişisi olmayanların mezara indirme görevini dahi yerine getirmeye çalışan biriydi Melih Hoca.Edirne'deki görevim sırasında Öğretmen arkadaşlarımdan Ahmet Şenyurt abim,Cemal Kaygan ve Şeref Balkan arkadaşlarım bu konulara hassasiyet gösteren kişi olarak tanıdığım dostlarımdı.Hayat bu işte.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.Hastalara,cenazelere,hatta mezara indirecek kişisi olmayanların mezara indirme görevini dahi yerine getirmeye çalışan biriydi Melih Hoca.Edirne'deki görevim sırasında Öğretmen arkadaşlarımdan Ahmet Şenyurt abim,Cemal Kaygan ve Şeref Balkan arkadaşlarım bu konulara hassasiyet gösteren kişi olarak tanıdığım dostlarımdı.Hayat bu işte.Her şey insanın başına geliyor ve mutlaka da bunları yaşıyor.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.Hastalara,cenazelere,hatta mezara indirecek kişisi olmayanların mezara indirme görevini dahi yerine getirmeye çalışan biriydi Melih Hoca.Edirne'deki görevim sırasında Öğretmen arkadaşlarımdan Ahmet Şenyurt abim,Cemal Kaygan ve Şeref Balkan arkadaşlarım bu konulara hassasiyet gösteren kişi olarak tanıdığım dostlarımdı.Hayat bu işte.Her şey insanın başına geliyor ve mutlaka da bunları yaşıyor.Önemli olan iyi güzel ve sağlıklı günlerde dost kabul edilen, arkadaş olarak görülen insanları,dosta ve arkadaşa ihtiyacı olduğu Hastalık ve acı günlerinde de hatırlamak ve hiç değilse bir iletişim aracı ile moral verici sözlerle hatırlamaktır.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.Hastalara,cenazelere,hatta mezara indirecek kişisi olmayanların mezara indirme görevini dahi yerine getirmeye çalışan biriydi Melih Hoca.Edirne'deki görevim sırasında Öğretmen arkadaşlarımdan Ahmet Şenyurt abim,Cemal Kaygan ve Şeref Balkan arkadaşlarım bu konulara hassasiyet gösteren kişi olarak tanıdığım dostlarımdı.Hayat bu işte.Her şey insanın başına geliyor ve mutlaka da bunları yaşıyor.Önemli olan iyi güzel ve sağlıklı günlerde dost kabul edilen, arkadaş olarak görülen insanları,dosta ve arkadaşa ihtiyacı olduğu Hastalık ve acı günlerinde de hatırlamak ve hiç değilse bir iletişim aracı ile moral verici sözlerle hatırlamaktır.Beş yıl önce yaşadığım Kalp ile ilgili rahatsızlığımın yeniden nüksetmesiyle problemler yaşadığım şu dönemde gerek telefonla,mesajlarla,sosyal medya aracılığı ile arayıp soran ve benim moral motivasyonumu arttıran dost,arkadaş ve kardeşlere teşekkürlerimi ve minnet duygularımı ifade etmek isterim.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.Hastalara,cenazelere,hatta mezara indirecek kişisi olmayanların mezara indirme görevini dahi yerine getirmeye çalışan biriydi Melih Hoca.Edirne'deki görevim sırasında Öğretmen arkadaşlarımdan Ahmet Şenyurt abim,Cemal Kaygan ve Şeref Balkan arkadaşlarım bu konulara hassasiyet gösteren kişi olarak tanıdığım dostlarımdı.Hayat bu işte.Her şey insanın başına geliyor ve mutlaka da bunları yaşıyor.Önemli olan iyi güzel ve sağlıklı günlerde dost kabul edilen, arkadaş olarak görülen insanları,dosta ve arkadaşa ihtiyacı olduğu Hastalık ve acı günlerinde de hatırlamak ve hiç değilse bir iletişim aracı ile moral verici sözlerle hatırlamaktır.Beş yıl önce yaşadığım Kalp ile ilgili rahatsızlığımın yeniden nüksetmesiyle problemler yaşadığım şu dönemde gerek telefonla,mesajlarla,sosyal medya aracılığı ile arayıp soran ve benim moral motivasyonumu arttıran dost,arkadaş ve kardeşlere teşekkürlerimi ve minnet duygularımı ifade etmek isterim.Yüzlerce vefalı dost ve arkadaşlarımın mesajları benim sağlığıma kavuşmamda en önemli etken olan Moral motivasyonumu da arttırdı tabii ki.
ünkü köşe yazıma bu konuyu seçmemin nedeninin birilerine sitem etmek veya kendimle ilgili bir gücenikliği dile getirmek anlamı taşımadığını bilmenizi isterim ve yanlış anlaşılmamasını dilerim.Çünkü o kadar fazla dost ve arkadaşımın ilgi ve alakasına mazhar oldum ki;mavevi yönden ummadığım bir zenginliğe ulaştım rahatsızlığımda.Sadece olması gerekenleri dile getirmek adına böyle bir konu seçtim.Dost ve Arkadaş kime denir? sorusunu BAKİ'ye sormuşlar ve şu cevabı almışlar;"Bir kişi başka birisi ile tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa arkadaştır.Ama sadece beraber zaman geçirmekten keyif aldığı için görüşüyor ve ona sırlarından bahsediyor ve çok az kimseye anlattığı yada kimseye anlatmadığı şeyleri anlatıyorsa dosttur.Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana kalp kalbe olmaktır."Sosyal Medya adı verilen sosyal paylaşımlarda bu konuda o kadar fazla sözler ve açıklamalar var ki;okuyup analiz ettiğinizde hayatınızdaki dostları ve arkadaşları daha iyi anlayabiliyorsunuz.Aslında dostluk ve arkadaşlığın derecesini en fazla belirginleştiren unsur,arkadaş ve dostu aradığın zaman ve ona manevi ihtiyacın olduğu dönemlerdir.Bilhassa da hastalık zamanlarında ve başına bir felaket geldiğinde dost ve arkadaşı tanımak hatta sınava tabi tutmak en gerçekçi süreçlerdir."Ben gülerken benim yanımda olacağına,ağlarken dizimin dibinde olsaydın ya"diyen bir şair ne kadar doğru söylemiş."Dostuna iyi günde değil,kötü günde not ver"diyende doğruyu söylememiş mi?İnsanların en fazla dosta ve dost kabul ettiği insanlara ihtiyacı olduğu zaman hastalıklarla mücadele ettiği günlerde veya başına bir felaket geldiği anlarda artar ve aranır.Onun için hasta ziyaretleri,bırakın ziyareti bir telefon ile hatır sormak bile insanın moral motivasyonunu zirve yapmaya yetiyor.Tersi olduğunda ise Mod düşmesi yaşıyor.Allah hiç kimseyi hasta edip dost aratmasın inşallah.Hayatımda bu konulara dikkat eden biri olduğumu zannediyorum.Gençlik yıllarımın geçtiği Meriç İlçesinde benim yaşadığım dönemleri bilenler bilirler.Hastalara,cenazelere,hatta mezara indirecek kişisi olmayanların mezara indirme görevini dahi yerine getirmeye çalışan biriydi Melih Hoca.Edirne'deki görevim sırasında Öğretmen arkadaşlarımdan Ahmet Şenyurt abim,Cemal Kaygan ve Şeref Balkan arkadaşlarım bu konulara hassasiyet gösteren kişi olarak tanıdığım dostlarımdı.Hayat bu işte.Her şey insanın başına geliyor ve mutlaka da bunları yaşıyor.Önemli olan iyi güzel ve sağlıklı günlerde dost kabul edilen, arkadaş olarak görülen insanları,dosta ve arkadaşa ihtiyacı olduğu Hastalık ve acı günlerinde de hatırlamak ve hiç değilse bir iletişim aracı ile moral verici sözlerle hatırlamaktır.Beş yıl önce yaşadığım Kalp ile ilgili rahatsızlığımın yeniden nüksetmesiyle problemler yaşadığım şu dönemde gerek telefonla,mesajlarla,sosyal medya aracılığı ile arayıp soran ve benim moral motivasyonumu arttıran dost,arkadaş ve kardeşlere teşekkürlerimi ve minnet duygularımı ifade etmek isterim.Yüzlerce vefalı dost ve arkadaşlarımın mesajları benim sağlığıma kavuşmamda en önemli etken olan Moral motivasyonumu da arttırdı tabii ki.Yazımı sitem etmeden paylaşmak kararımı uygulayamadım ama kimseye kırgınlık ve küskünlüğüm yok buda biline.