Bazı cisimlerin tek bir rengi veya biçimi olduğunu kabul etme eğilimindeyiz. Mesela çocuklar kimi zaman, yıldızların -aslında öyle olmadıkları hâlde-beş köşeli olduğuna inanır. Bir tabloda gökyüzünün mavi, çayırın da yeşil olmasında israr eden birinin bu çocuklardan pek farkı yok bana göre. Bu kişiler, bir tabloda başka renkler görmekten rahatsız olur. Oysa göğe ve çayıra ilişkin duyduğumuz her şeyi unutmayı bir denesek, dünyayı ilk kez görüyor gibi olsak o zaman nesneler daha değişik ve şaşırtıcı renklerle görünebilir bize. Böylece daha etkileyici sonuçlar elde edebilir, daha özgün eserler verebiliriz. Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçada savunulan düşünceyi destekler? A) Sanat yapıtlarının tadına varılmasında alışkanlıklarımızı ve ön yargılarımızı aşmaktaki isteksizliğimizden daha bü- yük bir engel yoktur. Bilinen bir konuyu alışılmamış biçimde canlandıran bir resim, "doğru olmadığı gibi bir gerek- çeyle körü körüne eleştirilir çoğu zaman.
B) Bir tabloyu bize sevdiren veya bizi ondan uzaklaştıran, çoğu vakit bir figürün ifadesidir. Bize tanıdık gelen ve böylece bizde heyecan uyandıran bir görüntü çoğumuzun hoşuna gider.
C) Görünen dünyayı olduğu gibi resmetmedeki sabır ve yeteneğin kuşkusuz övülmesi gerekir. Bu nedenle geçmişin büyük sanatçıları, en ufak ayrıntının bile özenle saptandığı yapıtlarına çok çaba harcamışlardır.
D) Büyük yapıtlar, önünde her durduğumuzda değişik görünür. Onlar da insan denen canlı gibi tükenmez ve önceden kestirilemez. Kendi serüvenleri ve akıl ermez yasalarıyla başlı başına bir heyecan dünyası oluşturur. Bu yüzden hiç kimse sanat hakkında her şeyi bildiğini ileri sürmemelidir.