Cevap :
ATOM
Atom, bir maddenin özellikleri değiştirmeden bölüne bileceği en küçük parçasıdır. Atomlar çok kez molekül adı verilen grup halinde bulunurlar.
Elimizle dokunduğumuz, gözümüzle gördüğümüz her şey atomlardan yapılmıştır. Ancak, bu atomlar son derece küçük oludklarından, ne mikroskopla görülebilirler nede varlıkları tek tek farkedebilir. Bu yüzden, bilginler atomların varlığını yapılarını ancak özel usullerle inceleyebilirler.
ATOMUN İÇİNDEKİ BOŞLUK
10 milyon hidrojen atomunun ancak bir milimetrelik bir uzunlukta olduğunu söylemiştik.
Bu kadar küçük bir atomun çekirdeği, ancak atom çapının 10.000’ de biri kadardır. Bir atomun çekirdeğiyle elektronları arasında, atom ölçülerine göre, çok muazzam bir boşluk vardır. Bu bakımdan, en ağırları da içinde olmak üzere, bütün maddelerin büyük bir kısmı, boşluktan ibarettir.
Bir atom çekirdeğinin bir futbol topu büyüklüğünde olduğunu düşünürsek, elektronları, bunun çevresinde çapı 5 km. genişlikte bir çember üzerinde döner. Atomlardaki boşluk oranı bu denli büyük olduğuna göre, maddelerin de aynı orandaki bir kısmı boşluktan ibaret demektir. Yalnız, muazzam bir enerji taşıyan atom çekirdeğinin, çevresinde dönen elektronlar üzerinde büyük bir çekim gücü vardır.
Öte yandan elektronların ağırlığı yok sayılacak kadar az olduğundan, atomun bütün kütlesi ile ağırlığı çekirdeğinde sayılır. Yani, elemanlara, dolayısıyla da maddeye ağırlığı veren, asıl atomun çekirdeğidir.
Atomlardaki bu boşluk olmasaydı, her şey inanılmaz derecede küçülürdü. Örneğin, bir insanı meydana getiren atomların insana asıl ağırlığını veren çekirdeklerini bir araya getirmek elde olsa, insan gözle görülemeyecek kadar küçük bir zerre haline gelirdi. Ağırlığı gene o insanın ağırlığına eşit olan bir zerre!
ATOMUN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ
Şimdiye kadar atomun yalnız fiziksel özelliklerine değindik. Şimdi atomu, birde kimyasal bakımdan inceleyelim :
Atomların kimyasal özellikleri taşıdıkları proton sayısıyla dış tabakalardaki elektronların durumuna bağlıdır. Bu elektronlar başak bir atomun elektronlar ile yer değiştirebilir, yada onların yörüngesini paylaşabilirlerse, atom aralarında bir çekme kuvveti doğar. Bu kuvvet iki atomu bir arada tutar. İşte molekül bu sayede meydana gelir. Helyum, argom gibi kimi elemanlarının protonları başka elektronlarla birleşmezler.
Bu gün sayısı yüzü aşkın eleman bilinmektedir. Bunların bin kadar da isotopu bulunmuştur. Bu isotopların çoğu radyoaktiftir.
Atomlarda 1’den 102’ye kadar elektron, gene 1’den 102’ye kadar da proton bulunabilir. Bir atomdaki protonların sayısı, onun atom sayısını gösterir. Başka bir deyişle, elemanların sıra numaraları, onların atomlarındaki proton sayısına eşittir. (Bk. eleman).
Elemanların atom ağırlıkları, birim kabul edilen bir atomun ağırlığına oranla tayin edilen ağırlıklarıdır.
Atom ağırlığı birimi olarak, oksijenin atom ağırlığı kabul edilmiştir. Öteki elemanların atom ağırlıkları ise, oksijenin atom ağırlığına 16’ya oranlanarak, deney yoluyla bulunmuştur.
1951 yılında uluslar arası bir kurum bir atom ağırlıkları tablosu tespit etmiştir. Bu listede 102 eleman vardır. Bunlardan birkaç tanesi tabiatta bulunmaz. Tabiatta bulunmayan bu elemanlar, atomların başkalaştırılmaları yoluyla elde edilmişlerdir.
ATOM ENERJİSİ
Atom enerjisi dünyanın da, hayatın da kaynağıdır, diyebiliriz. Çünkü, çevremizde neye baksak, bu enerjinin bir başka biçimde belirmiş örneğini görürüz. Bu enerji nereden geliyor?
Dünyamızdan 150.000.000 kilometre uzakta, orta büyüklükte bir yıldız vardır : Güneş… En az iki milyar yıldan beri, dünyayı hemen hemen hiç değişmeyen bir ışıkta, ısıyla besleyen Güneş, muazzam bir enerji kaynağıdır. Güneşin, daha milyonlarca yıl dünyayı aynı şekilde enerjiyle besleyeceği hesaplanmıştır.