Cevap:
Cuma günü okul çıkışı eren öğretmen Hüseyin çetin ve Gülşah okul kütüpahnesine giderek bir kitap bulurlar kitabı hüseyin çetin ve gülşah bu kitabı çok merak ederler bu kitabı hemen hocanın yanına götürürler öğretmen bu kitab hakkında bir bilgisi olmadığını söylemiştir sonra bu kitap hakkında konuşmaya başlayıp okuyup tartışmışlar
Cevap:
aşağıda
başarılar
en iyi seç lütfen
Açıklama:
Cuma günü okuldan çıkmamıza son bir saat kala hocamız Eren yani Türkçe hocamız bizi kütüphaneye indirdi ve biz hocaya hiç söylememiştik hocam inelim mi diye. Arkadaşlarım Hüseyin, Çetin ve ben aynı masaya oturduk. Herkes yerleştikten sonra hocamız konuşmaya başladı.
- Çocuklar bugün kitaplar üzerinde biraz sohbet edelim her masada oturan grup kendi düşüncelerini bir sözcü ile ifade edebilecek.
O sırada bir arkadaşımız ''hocam bir şey sorabilir miyim?'', dedi.
Hocamız ''Sorabilirsin'' diye yanıt verdi.
-Hocam bir sözcü değil de hepimiz sözcü olabilir miyiz?
-Bir sözcü olması daha iyi oluyor çünkü herkes konuşunca kafa karışıklığı oluyor.
-Tamam hocam teşekkürler.
-Rica ederim başka sorusu olan var mı?
-Yok hocam.
-Tamam o zaman başlayın lütfen.
Herkes harıl harıl konuşmaya ve yazmaya başladı.
Bizde sonra son 20 dakika kala hocamız artık sıra sıra dinleyeceğim, dedi.
Herkes konuşmasını yaptıktan sonra bize sıra geldi. Bizim sözcümüz Çetin'di.
Çetin konuşmaya başladı;
Kitaplar bize bilgi veren yazılı kaynaklardır. Bazı kitapları okurken kendi düşlerinle sürüklenirken bazılarında en ufak bir düşünce bile olmaz çünkü o kitabı beğenmemişsindir. Genellikle beğendiğin kitabı okumayı tercih edersin ama bazen beğenmediklerini de okumak zorunlu olur. Bunun dışında kitapların olumsuzluğu yoktur. Yazar bazen eğitici bazen kendi düşüncelerini ifade etmek bazen de başından geçenleri hayatını anlatır. Önemli olan akıcı olmasıdır. Bizi dinlediğiniz için teşekkürler dedikten sonra herkes alkışladı. Hocamız çok beğendiğini ve bize bir ödül aldığını söyledi. Ödülümüzü verdikten sonra zil çaldı ve törene çıktık.