Tilki, kocaman bir tavuk yakalamıştı. Sevinçle
kulübesine gidiyordu. Kulübeye gitmek için bir
dereden geçmesi gerekiyordu. Derenin kıyısına
geldi. Suya baktı. Orada kendi yansımasını ve
ağzındaki tavuğu gördü. Bunun başka bir tilki ol-
duğunu sandı. Onun ağzındaki tavuğu da almak
için ağzını açtı. Ağzını açınca ağzındaki tavuk
kurtuldu ve bir anda kaçarak kayboldu. Tavuğu
kaçıran tilkinin açlığı devam ediyordu, gizlice bir
bağa girdi: çok yüksek bir asmadan sarkan ol-
gunlaşmış üzüm salkımlarını gördü. Bu lezzetli
salkımlardan birkaç tane yiyebilmek için var gü-
cüyle sıçradı, ama hiçbir salkıma yetişemedi.
Sonunda yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı ve
kendi kendisine "Ne fark eder ki? Bu üzümlerin
hepsi de koruk (olgunlaşmamış) zaten; ekşidir
bunlar!" diye mırıldandi.
Aşağıdaki atasözlerinden hangileri bu motne
uygundur?
A) Açın gözü ekmek teknesinde olur.
Garip kuşun yuvasini Allah yapar.
B) Açin kami doyar, gözü doymaz.
Kedi uzanamadığı (yetişemedigi) ciğere pis
(murdar) der.
C) Ağaca balta vurmuşlar sapi bedenimden de-
miş
Kişinin kendine ettiğini başka hiç kimse ede-
mez
D) Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.
Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.