Cevap :
Cevap:
ben isimleri virgülle ayırmalısın ama bazıları da bir şey olmaz herhalde bu gün karne heyecanı yaşandı ve bitti annem bizi takip edin kampanyalardan anında haberdar olun ve bitti annem bizi takip edin kampanyalardan anında haberdar olun ve bitti annem bizi takip
Cevap:
She went to school this morning, didn’t she? Bu sabah okula gitti, değil mi?
He bought a new house, didn’t he? Yeni bir ev aldı, değil mi?
You don’t know how to cook a tomato soup, do you? Domates çorbasını nasıl yapacağını bilmiyorsun, değil mi?
You cannot drive a car in the traffic yet, can you? Daha trafikte araba süremiyorsun, değil mi?
You like playing football, don’t you? Futbol oynamayı seviyorsun, değil mi?
You had passed your exam last week, hadn’t you? Geçen hafta sınavından geçtin, değil mi?
You couldn’t make dinner because of your office works, could you?Ofisteki İşlerin yüzünden akşam yemeği hazırlayamadın, değil mi?
You had your purse with you that night, hadn’t you? O akşam çantan yanındaydı, değil mi?
She will help my homeworks, won’t she? Ödevlerimde bana yardım edecek, değil mi?
He would make a phone call if he had his phone, wouldn’t he? Telefonu yanında olsa arardı, değil mi?
I have had a cat named Tekir when I was little, haven’t I mom? Küçükken Tekir adında bir kedim vardı, değil mi anne?
You will come to the party tonight, won’t you? Bu akşam partiye geleceksin, değil mi?
She is beautiful with that dress, isn’t she? Bu elbiseyle çok güzel, değil mi?
He has gone to Italy, hasn’t he? O İtalya’ya gitti, değil mi?
You mother is a lawyer, isn’t she? Annen bir avukat, değil mi?
You did this on purpose, didn’t you? Bunu bilerek yaptın, değil mi?
He has an apartment in New York, hasn’t he? New York’ta bir apartman dairesi var, öyle mi?
You washed the dishes when I was in the shower, didn’t you? Ben duştayken bulaşıkları yıkandın, değil mi?
I parked my car here, didn’t I? Arabamı buraya park etmiştim, öyle değil mi?
My mother saw him at the mall, didn’t she? Annem onu alışveriş merkezinde görmüş, değil mi?
She didn’t give my book back, did she? Bana kitabımı geri vermedi, değil mi?
You don’t have anything to drink, do you? İçecek hiçbir şeyin yok, değil mi?
He won’t be able to come to my birthday party, will he? Doğum günü partime gelemeyecek, değil mi?
You mother can’t make you a ponytail, can she? Annen sana at kuyruğu yapamaz, değil mi?
You haven’t got any money right now, have you? Şu an hiç paran yok, değil mi?
The students should have finished their homework until today, shouldn’t they? Öğrencler ödevlerini bugüne kadar bitirmeliydiler, değil mi?
He didn’t use to read that much, did he? Eskiden bu kadar fazla okumazdı, değil mi?
They must be in upstairs, mustn’t they? Yukarıda olmalılar, değil mi?
You mustn’t make any noise in the library, must you? Kütüphanede ses çıkarmamalısın, değil mi?
They must have been late, mustn’t they? Geç kalmış olmalılar, değil mi?
He had to go to that meeting, hadn’t he? O toplantıya gitmesi gerekiyordu, değil mi?
She would prefer running to walking, wouldn’t she? Koşmayı yürümeye tercih eder, değil mi?
You wouldn’t do that if you were in his shoes, would you? Onun yerinde olsan bunu yapmazdın, değil mi?
I could have chased the car that crashed into my car and escaped, couldn’t I? Arabama çarpıp kaçan arabayı yakalayabilirdim, değil mi?
I need new shoes, needn’t I? Yeni ayakkabıya ihtiyacım var, değil mi?
Açıklama:
40 tane yazabildim kusura bakma.