Cevap :

Cevap:

Leopoldo sekiz yaşında bir çocuktur ve kitaplarla arası hiç iyi değildir. Annesi ve babası ise onun aksine kitaplara çok düşkündürler. Bu nedenle Leopoldo'nun kendileri gibi bolca kitap okumasını isterler. Böylece ona, her doğum gününde hediye olarak kitap alırlar. Sekiz yaşına gelen Leopoldo'nun odası bu kitaplarla doludur. Ama Leopoldo bu kitapların hiçbirini okuyamaz. Çünkü hangi kitabı eline alırsa alsın, beyaz sayfadaki siyah harfler birbirine girer.

Leopoldo'nun ailesi Leopoldo'nun kitap okuması için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Hatta bu konuda bazen aşırıya da kaçarlar. Sonunda Leopoldo'nun notları da çok kötü gelince annesi onu bir ruh hekimine götürür. Ruh hekimi Leopoldo'nun kitap korkusu hastalığına yakalandığını söyler. Bu hastalığın sebepleri olarak ise televizyon ve video oyunlarını gösterir.

Leopoldo çok fazla televizyon izlemeyen ve video oyunu oynamayan bir çocuktur. Bu yüzden annesiyle bu konuda konuşur ama bu konuşmanın hiçbir faydası olmaz. Çünkü annesi onun söylediklerini değil doktorun söylediklerini dikkate alır. Böylece Leopoldo'nun bu hastalıktan kurtulması için tedaviye başlarlar.

Leopoldo'nun babası tedavi için, dozajı her gün artacak bir kitap okuma planı hazırlar. Ve bu planı büyük bir hassasiyetle uygular. Ama Leopoldo bu tedavi yönteminden hiç fayda görmez. Hatta bu tedavi yüzünden kabuslar görerek çok daha kötü bir duruma düşer. Leopoldo'nun annesi oğlunun ne kadar kötüleştiğini görünce eşiyle konuşup bu tedaviden vazgeçmesini ister. Ama Leopoldo'nun babası tedavinin fayda sağlayacağından emindir. Bu yüzden de eşinin söylediklerini önemsemez.

Bir gün Leopoldo, anne ve babasına kitap okumanın neden gerekli olduğunu sorar. Leopoldo'nun anne ve babası bu soru karşısında epey şaşırırlar. Şaşkınlıkları geçtikten sonra ise kitap okumanın öneminden bahsederler. Kitap okumanın, bilgi edinmek ve mutlu olmak için zorunlu olduğunu söylerler.

Leopoldo bu cevaplara hiç inanmayarak düşünmeye başlar. En çok da mutlu olmak için kitap okumanın zorunlu olması üzerine düşünür. Böylece daha önce evlerine gittiği bir arkadaşıyla ailesinin evlerinde hiç kitap olmamasına rağmen ne kadar mutlu olduklarını hatırlar.

Ertesi sabah çantasına biraz fazla yiyecek koyarak evden çıkar. Bir süre her zamanki yolda ilerledikten sonra okul yoluna dönmek yerine önüne çıkan ilk otobüse biner. Otobüs son durağa gelince otobüsten iner ve bir mağazaya girer. Mağazada koşu ayakkabılarını inceler ama kısa süre sonra mağazadan çıkmak zorunda kalır.

Mağazadan çıkınca parka gidip biraz oynar. Ama evden kaçtığı için park hiç eğlenceli gelmez. Böylece boş bir bank bularak bir şeyler atıştırmaya karar verir. Boş bir bank bulamayınca yaşlı ve görme engelli bir adamın yanına oturur. Az sonra yaşlı adam Leopoldo'yu fark eder ve onunla konuşmaya başlar.

Leopoldo adamın hayat hikayesini dinler ve çok etkilenir. Daha sonra bir lokantaya gidip beraber öğle yemeği yerler. Yemeğin sonunda yaşlı adam, Leopoldo'ya görme yetisini kaybetmeden önce okuduğu bir kitabı bitiremediği için pişmanlık duyduğunu söyler. Leopoldo ise yaşlı adamın haline üzülerek ona kitabın devamını okuyabileceğini söyler.

Böylece bir kitapçıya giderek yarım kalan kitabı bulurlar. Leopoldo kitabı okumak için açtığında her zamanki gibi harfler birbirine girer. Leopoldo'nun kitabı bir türlü okuyamadığını gören bir satıcı, çocuğun gözlüklerini unuttuğunu söyler. Böylece yaşlı adam Leopoldo'nun gözlerinin bozuk olduğunu fark eder.