Cevap :
Fiilden fiil yapan ekler
Bir fiilden yeni bir fiil yapan eklerdir.
dir: bil-dir, gül-dür, yap-tır, koş-tur
ele: kov-ala, silk-ele
er: gid-er, çık-ar
imse: duy-umsa, gül-ümse, an-ımsa
in: gez-in, gör-ün, sev-in, taşı-n
r: kaç-ır, bat-ır, iç-ir, şaş-ır
ş: gör-üş, uç-uş, gül-üş (Mastarlarla karıştırılmamalıdır.)
t: uza-t, sap-ıt, kork-ut, üşü-t
il: sev-il, kır-ıl, sat-ıl
Bu şekilde üretilen yeni fiiller genellikle ilk fiille anlam bakımından yakından ilişkilidir:
görmek > görünmek, kovmak > kovalamak
Ancak bazı durumlarda orijinal fiilden oldukça farklı anlamlarda olabilirler:
sevmek > sevinmek
Fiilden isim yapan ekler
Fiil kök veya gövdelerine gelerek isim, sıfat gibi isim soylu sözcükler veya fiilimsiler oluşturan eklerdir:
ce: düşün—ce, eğlen—ce
ecek: giy-ecek, yak-acak, aç—acak, iç-ecek
ak: yat—ak, kaç—ak, dur—ak
aç: kaldır—aç, say—aç, ayır—aç
ge: böl—ge, bil—ge, süpür—ge
gi: sev—gi, çal—gı, as—kı, sil-gi, iç-ki
giç: bil—giç, dal—gıç, başlan—gıç
gin/kin: yor—gun, bil—gin, bez—gin, bit—kin, bas-kın, yay-gın
i: yaz—ı, öl—ü, yap—ı, çat—ı, kok—u, doğ—u
ici: yap—ıcı, gör—ücü, al—ıcı, sat—ıcı
ik: kes—ik, aç—ık, göç—ük
im: say—ım, seç—im, öl—üm, ölç—üm
in: yığ—ın, ak—ın, tüt—ün, ek—in
inç: gül—ünç, sev—inç
geç: yüz—geç, utan—gaç
inti: kes—inti, çık—ıntı, dök—üntü
ir: gel—ir, ok—ur
er: gid-er, yaz-ar,
iş: otur—uş, yürü—y-üş
it: geç—it, yak—ıt, ölç—üt
kan: çalış—kan, üret-ken, unut—kan, kay—gan
ma: konuş-ma, dondur-ma (olumsuzluk eki -ma ile karıştırılmamalıdır.)
mek: ye-mek, çak-mak, git-mek, duy-mak (bkz. mastar)
maç: bula-maç, yırt-maç
mbaç: dola-mbaç, sakla-mbaç
ti: belir—ti, kızar—tı
İsimden fiil yapan ekler
İsim soylu sözcüklerden fiil yapan eklerdir.
-la-,-le-: su-la, uğur-la, rahat-la, diş-le, iş-le, özet-le
-al-,-el-: çoğ-al, az-al, dar-al, kör-el, düz-el
-l-: doğru-l, sivri-l, eksi-l, ince-l
-a-, -e-: kan-a, yaş-a, boş-a, tür-e, ben(i)z-e
-ı-,-i-,-u-,-ü-: Bu ek, eski Türk yazı dillerinde kullanılan ve bugün bazı sözcüklerde donuklaşmış olarak bulunan bir ektir. uz-u-n, sak-ı-n, şak-ı
-ar-,-er-: yaş-ar, mor-ar, kara-ar, sar(ı)-ar, yeş(il)-er
-da-,-de-: fısıl-da, horul-da, gürül-de, hışıl-da, höpür-de
-t-: yön-(e)t, göz-(e)t
-k-: gec-ik, bir-ik, göz-ük
-msa-,-mse-: az-(ı)msa, ben-(i)mse,küçü(k)-mse, öz-(ü)mse
-kır-,-kir-,-kur-,-kür-: fış—kır, hay—kır, çem-kir, tü-kür, süm-kür
-lan-,-len-: yaş-lan, ev-len, ses-len
-laş-,-leş-: güzel-leş, iyi-leş, yoğun-laş, katı-laş, sıvı-laş
-sa-,-se-,-sı-,-si-,-su-,-sü-: su-sa, garip-se, önem-se
İsimden isim yapan ekler
İsim soylu sözcüklerden yeni bir isim soylu sözcük yapan eklerdir. Yeni oluşturulan sözcük genellikle eskisi ile yakın anlam ilişkisine sahiptir.
el: söz-el, güz-el (göz kökünden)
siz: su—suz, para—sız, ev—siz
ci: göz—cü, sanat—çı, yol—cu, simit—çi
sı: çocuk—su, ipek—si
ce: Türk—çe, İngiliz—ce, Alman-ca (Eşitlik hâl eki -ce ile karıştırılmamalıdır.)
daş: karın-daş > kardeş, çağ-daş, arka-daş, yol-daş, meslek-taş
inci: üç-üncü, beş-inci
lik: şeker-lik, kömür-lük, göz-lük, kulak-lık, dost-luk
li: köy—lü , para—lı , ağaç—lı, Ankara-lı, ev-li
da/de: göz-de, söz-de
er: üç-er, beş-er
ki: yarın-ki, dün-kü
msi: ekşi-msi, acı-msı, meyve-msi
cil: ev-cil, et—çil, ben—cil, insan—cıl
şın/cın: sarı—şın, yal-çın (yalt=sert), hır-çın (hır=kavga)
sal: kum—sal
ıt: yaş—ıt
ceğiz: kız—cağız, çocuk—cağız
cik: tepe-cik, azı-cık, küçü—cük
ti: esin-ti, hırıl—tı, cıvıl—tı
z: yalın-z, iki-z