Cevap :

 TOBZON'UN FETHİ

Trabzon 15 Ağustos 1461 Yılında Fethedilmiştir.Candaroğulları Beyliğini ülkesine katan Fatih,Trabzon üzerine yürüdüğü sırada devletin başında David Komnen bulunuyordu. Devletin sınırları kıyıda,Giresun’dan Batum’a,güneyde de Bayburt ile Gümüşhane’nin kuzeyinden geçen dağ silsilesi ile sınırlanıyordu.

Kuzeyde ise Karadeniz vardı. Ancak Trabzon devletinin askeri hakimiyeti Trabzon şehrinin surları ile sınırlıydı ve Osmanlı Devletine yıllık 3000 altın vergi veriyordu. David Komnen gereğinde kendisine yardımcı olur düşüncesi ile kızı Despina’yı Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’a vermişti.

Osmanlılara verdiği vergiyi bir müddet sonra kesen David Komnen,daha önce ödedikleri vergiyi de Uzun Hasan Bey vasıtasıyla geri istedi. Trabzon devletine kendi haraçgüzârı gözüyle bakan Uzun Hasan,Trabzon’un Osmanlıların nüfuzu altına girmesini istemiyordu.

Bunun için 1460 yılında yeğeni Murat Beyi İstanbul’a göndererek ödenen vergileri geri istedi.

Fatih Sultan Mehmet, gelen heyeti: Haydi siz gidiniz,ben kendim gelir borcumu öderim,diyerek geri gönderir. Doğu Anadolu’da oldukça güçlü bir devlet kuran Uzun Hasan, sihriyet dolayısıyla Trabzon devletini himaye ediyordu. David Komnen Papaya başvurup yardım istemesi, Fatih’in bu devlet hakkındaki düşüncelerini tahrik etti. Osmanlı devleti için oluşturulan doğudan kuşatma çalışmalarını iyi takip eden Fatih,artık bu casus yuvasını dağıtmaya karar verir. Böylece Bizans imparatorluğunun asırlardır doğuda oynamak istediği oyunu da bozacaktı.

Avrupa’yı Osmanlı devleti aleyhinde tahrik etmek isteyen bu imparatorluğun artık sonu gelmişti.Rumeli kuvvetlerinin başında Bursa’ya varan Mahmut Paşa, burada Fatih’le birleşir.

Herkes daha seferin nereye yapılacağını bilmemektedir. Ancak Fatih’e bunu sormaya da kimse cesaret edememektedir. Sonunda kadılardan biri Fatih’e bunu sorduğunda aldığı cevap sert ve kısadır. “Eğer düşünüp tasarladığımı sakalımın tellerinden biri öğrenmiş olsaydı,onu derhal koparır yakardım. “ Amasra, Kastamonu ve Sinop’u savaşsız alan Osmanlı ordusu daha sonra Trabzon üzerine yürüdü.

Denizden de 300 parçalık bir donanma ile Gelibolu Sancak Beyi Kâzım ve Yakup beylerin komutasında Trabzon’a hareket etti. Fatih,Trabzon üzerine gidildiğinin anlaşılmaması için sahil yolunu bırakarak, Sivas üzerinden gitti. Ordunun öncüsü olan Anadolu Beylerbeyi Gedik Ahmet Paşa, Akkoyunlu’lara ait Koyulhisar’ı kuşatıp aldı. Böylece Uzun Hasan’a bir gözdağı verilmiş oldu. Osmanlı Ordusu Erzincan taraflarında Yassıçemen ovasına geldiği sırada, Akkoyunlu heyeti de görüşmek için gelmişti.

Yapılan görüşmelerde Akkoyunlu heyetinde bulunan Uzun Hasan’m Validesi Saray Harun’la şu kararlara varıldı.

1- Uzun Hasan Osmanlı memleketlerine ve Osmanlı himayesindeki ülkelere saldırmayacak; 2- Hiçbir suretle Trabzon devleti işlerine karışmayacak ve onları himaye etmeyecekti.

Ardından Uzun Hasan’a bir mektup yazan Fatih, Saray Hatunu misafir olarak alıkoyan Ordu Bayburt’tan kuzeye dönerek Trabzon üzerine yöneldi. Trabzon imparatorunun bir tarafa kaçmaması için kendisinden önce Mahmut Paşayı gönderdi.

Kendisi asıl ordu ile bazen yürüyerek ve sarp yamaçlara tırmanarak ilerliyordu. Onun bu halini gören Saray Hatun: Hey ! Oğul. bir Trabzon için bunca zahmetleri çekmek neden Pdeyince, Fatih: Din uğrunda böyle zahmetleri çekmek sevaptır deyince, Saray Hatun:Trabzon’un gelini Despina’ya ait olduğunu söyleyerek Padişahı bu seferden alıkoymak için diller döktüyse de bir sonuç alamadı.

Osmanlı donanması bir ay önceden gelmiş ve denizden Trabzon’u kuşatarak topa tutmuştu.Osmanlı kara ordusunun gelişi pek ümit edilmiyordu. Fakat imparator orduyu görünce şaşırdı. Böylece Trabzon karadan ve denizden kuşatılmış oldu. David Komnen’in ne Avrupa’dan, ne de Uzun Hasan’dan yardım görmesi mümkündü.

Bunun üzerine Mahmut Paşanın akrabası olan baş mabeyncisi Yorgi Amiruki vasıtasıyla, Mahmut Paşa ile anlaşarak şehir ve kaleyi teslime karar verdi. Padişah adına Mahmut Paşaya yapılan teklif kabul edildi. 15 Ağustos 1461.Böylece Trabzon savaşsız teslim alındı.

Fetih sonrası David Komnen ailesi ile birlikte deniz yoluyla önce İstanbul’a oradan Edirne’ye gönderildi. Sonra Serez taraflarında Ustroma Karasu nehri civarında senelik 300 000 akçelik bir has verildi. Komnınoslular beraberlerinde Trabzon’dan altın, gümüş gibi servetleriyle,saray adamlarını ve nakli mümkün olan mallarını götürmelerine müsaade edilmişti. Hükümdar ailesi ile birlikte akrabaları ve yüksek devlet memurları İstanbul’a, Saray Hatun da hediyelerle ülkesine gönderildi.

Trabzon şehri fethedilince, Trabzon imparatorluğuna tâbi Giresun’dan Hopa’ya kadar bütün yerleşim yerleri Osmanlılar’a katıldı. Bölge sancak olarak teşkilatlandırıldı. Torul ve Canca kaleleri ile havalisi (Kürtün’ün sahil kesimindeki yerleşim yerlerinin haricindeki yerler) 1479 tarihinde Rakkas Sinan Bey tarafından zaptedilerek Trabzon sancağının fethi tamamlandı.