Cevap :

Cevap:

Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü

Türkiye'de Sosyal ve Beşeri Bilimler, bilhassa Tarih ve Edebiyat alanındaki en önemli isimlerden birisidir. Kendisi Köprülüzade Mehmet Paşa'nın soyundan gelmektedir. 1890 İstanbul doğumludur. Mercan İdadisi'ni bitirdikten sonra 1907-1910 yılları arasında Mekteb-i Hukuk'a (Hukuk Fakültesine) devam etmiş, fakat hocalarını yetersiz bularak buradaki eğitimini terk etmiştir. Mercan, Kabataş, İstanbul ve Galatasaray liselerinde Türkçe-Edebiyat hocalığı yapmıştır.

1913 yılında İstanbul Üniversitesi, Türk Edebiyatı Tarihi kısmına müderris (profesör) olarak getirilmiştir. Böylece 23 yaşında profesör olmuştur. 1923 yılında Edebiyat Fakültesi Reisliği'ne seçilmiştir. 1935'ten sonra Ankara Üniversitesi-DTCF ve Mülkiye Mektebinde dersler vermiştir. İlerleyen yıllarda Demokrat Parti'nin kurucuları arasında bulunmuştur. 1950 DP iktidarı döneminde dışişleri bakanlığı görevini ifa etmiştir.

1966 senesinde vefatına kadar, 76 senelik ömrünün 60 seneye yakın bir bölümünü sürekli yazarak geçirmiştir. 1500'e yakın eser vermiştir. Oğlu Orhan Fuat Köprülü'de babası gibi tarih profesörüdür.

Ali Fuat Bey 1893 yılında Samsun-Çarşamba'da doğdu. İlkokulu burada okuduktan sonra lise tahsili için İstanbul'a geldi. Fakat lisede okurken 1.Dünya Savaşının başlaması ile eğitimini yarıda bırakıp askere gitti. 1918'de savaşın bitmesiyle Fransa'ya giderek yarıda bıraktığı lise eğitimini tamamladı. Daha sonra yine Fransa'da Paris'te Grenoble Üniversitesi-Hukuk Fakültesine girerek burada yüksek tahsiline başladı. Burayı bitirdikten sonra Paris Üniversitesinde doktora eğitimin tamamladı.

1930'da yurda geri dönerek Ankara Üniversitesinde doçent oldu.

Daha sonra profesörlüğe yükseldi. İstanbul Üniversitesinin düzenlenerek açılmasıyla burada Anayasa Hukuku dersleri vermeye başladı. 1939 yılında Ordinaryüs Profesör oldu. Bir süre Hukuk Fakültesinde dekanlık görevinde bulundu.

1960 darbesiyle birlikte üniversitelerden uzaklaştırılan 147 kişinin içerisinde bulundu. 1 sene sonra bu kişilerin üniversitelere dönmesi için bir kanun çıkartıldı fakat Ali Fuat Başgil eğitimciliğe geri dönmeyerek emekli oldu. Adalet Partisi ile siyasete atıldı ve cumhurbaşkanlığına aday gösterildi. Fakat dönemin askeri güçleri tarafından 'hayatınızı garanti edemeyiz' denilerek tehdit edildikten sonra adaylığını geri çekerek yurt dışına çıktı ve Cenevre Üniversitesinde çalışmaya başladı. 1965 yılında tekrar milletvekili seçilip yurda döndüyse de ömrü bu görevi bitirmeye yetmedi. 1967 yılında İstanbul'da hayatını kaybetti.