Hikâye Unsurları. YER:Bir sahil kasabası. ZAMAN: Yaz mevsimi. KİŞİLER: Zafer ( 20- 21 yaşlarında,üniversite öğrencisi, Esma'nın ağabeyi), Arif (38-40 yaşlarında ,öğrenci), Utku (12-15 yaşlarında, Esma'nın sınıf arkadaşı) OLAY:Yeşil alanların yok edilmesi ve betonlaşma.​

Cevap :

Cevap:

   Sahil kasabası çok sert geçmiş kışın ardından ilkbaharla tazelenmiş ve yenilenmiş, şimdide yaz mevsimiyle etrafta neşe ve mutluluk saçıyordu. O sıralarda üniversite okuyan ve memleket hasreti ile ailesine, en çok da kız kardeşi Esma'nın ısrarlarına daha fazla dayanamayan Zafer minibüsten inmiş, memleketinin tüm havasını içine çekmek istercesine derin bir nefes almış ve gülümseyerek kasabaya doğru yola koyulmuştu. Yolda elindeki valiziyle ilerlerken ailesinin vereceği tepkiyi merakla bekliyordu. Derken kasabanın küçük kahvesinin yanından geçerken kendisine seslenen Arif ağabeyi duydu. Onunla ve daha birçok samimi kasaba halkıyla uzun sohbetlere daldı. En sonunda ise zar zor izin almış ve kahveden kalkıp ailesinin evine doğru yola koyulacakken bir genç daha doğrusu bir çocuk takıldı gözüne. 12-15 yaşları arasındaki bu genç çok ilgisini çekmişti Zafer'in. Çocuk kafasını yere eğmiş üzgün ve boynu bükük bir ifadeyle öylece oturuyordu. Zafer dayanamadı bu çocuğun yanına gidip önce kendini tanıttı sonra çocuğa adını, neden böyle oturduğunu sordu.

  Çocuğun adı Utku 'ymuş. Buradaki bir ortaokulda okuyan orta halli bir ailenin ilk çocuğuymuş ve Esma'nın sınıf arkadaşıymış. Zafer'in merak ettiği noktaya gelince Utku'nun ailesinin dedelerinden miras kalan kocaman bir çiftlikleri varmış. Ailesi onu bir fabrikaya satmaya karar vermiş ama unuttukları nokta o çiftlikte Utku'nun dedesiyle birlikte ektiği ağacı varmış. O ve onun gibi birçok ağaç kesilecek yerine betondan kocaman binalar yapılacakmış. Utku bunları anlatırken ağlamamak için kendini zor tuttu. Zafer'in ise aklına çok mantıklı bir karar geldi. Üniversitesi çok uzun zamandır araştırma yapabilecekleri, şehirden uzak bir yer arıyorlardı. Bu fikirden Utku'ya bahsedince küçük çocuk mutluluktan ne yapacağını bilemedi. Hızla gidip haber verdiler ve Zafer büyük bir mutluluk ve ferahlamayla önce Utku'yu evine bırakıp ailesiyle konuşup tüm işleri halletti, daha sonra bir türlü görüşemediği ailesinin yanına gitti.

(2.5 ay sonra)

Zafer, bir elini Esma'da diğer eli Utku'da beraber araştırma bölümüne bakıyorlardı. Utku'nun ağacı kesilmemiş, hatta ağaçla binanın karışımı çok doğal ve güzel bir ortam yaratmışlar. Utku mutlu, Esma abisiyle gurulu, Zafer ise en azından bu yeşil alanı kaybetmemiş ve beton yığını olmasını engellemişti. Hepsi mutluydu. Çocuklar ise bu olaydan ders çıkarmıştı. Artık rahat bir şekilde okullarına gidebilir ve bu olaydan övgüyl bahsedebilirlerdi...