13. Birisi acı çekerken onun acısı hakkında kendi hatıralarımıza da dayanarak bir şeyler kurarız ve öteki için üzülürüz. O insanı anlamaya başlamışızdır. Şefkat dediğimiz şey budur çünkü. Üzüntümüz ya da anlama çabamız kimi zaman kendi çıkarlarımızdan da ayrıdır. Bizimle hiç alakası olmayan insanın derdiyle kederle nebilir, üzülebilir hatta onun sevinciyle sevinebiliriz. Bütün bu ilgi yelpazesi bizi roman sanatına hazırlar yani başkalarının dertleriyle dertlenebilmek, başkalarının sevinçleriyle sevinebilmek ve o dertleri de, sevinçleri kendi tecrübemizden de destek alarak hayal etmek... Bu çok insani bir şeydir. Roman sanatı da bizim bu yeteneğimize yani başkalarının durumunu gözümüzün önünde hayal gücümüzle canlandırmaya, bu me raka, bu isteğe dayanır. Bunu yapmaya başladığımız zaman da bir romancı gibi hareket etmeye başlarız.

Verilen metne göre aşağıdaki davranışlardan hangisi bir romancı gibi hareket eden birinin davranışı olamaz?

A) Otoparkında fazla arabası olmasına rağmen bir tanesini isteyen can dostuna arabasını vermeyen Poyraz.

B) Arkadaşı parasız kaldığı için ona kendisi de parasız olmasına rağmen para veren Ümit.

C) Yolda kalan gençleri otostop çekerken gören ve arabasına alan Cumhur.

D) Arabasız kalan Levent'e ihtiyacı olduğu için kendi arabasını veren Venüs.

............

hemen cevap verirseniz sevinirim. Önemli bir şey benim açımdan.​