Cevaplandı


Peygamberimizin (s.a.v.) aile fertlerinin güzel davranışlarına örnekler araştırıp bunları def- terinize not ediniz. Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) hakkında bir araştırma yapınız​

Cevap :

MERHABA

Peygamberimizin aile fertleri ilim sormaya gelen insanlara istedikleri cevapları sıkılmadan verir , misafirlere ikram eder , yetimleri gözetir , komşuluk hakkına riayet eder.

Riayet:Saygı gösterme , saygın tutma.

Hz. Hasan (r.a) kısa hayatı

Hz. Peygamber (asm)’in torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın büyük oğlu (H.3-49/M.625-669) olan Hz. Hasan, Cemel Vak’ası ve Sıffin Savaşı’nda babasının yanında bulundu. Babasının 661 yılında şehit edilmesinden sonra, Kufeliler o­na biat ederek halife olarak tanıdılar. Bunu haber alan Hz. Muaviye kendisine karşı bir ordu hazırlattı. Hz. Hasan, Müslüman kanının akmaması ve kendi safında yer alanların savaşa karşı isteksizliğinin de etkisiyle, bazı şartlar mukabilinde hilâfeti Hz. Muaviye’ye teslim etti. İslâm tarihinde H. 41/661 yılına bu antlaşmadan dolayı "birlik yılı" anlamına gelen “Amü’l Cemaa” denilmiştir. Böylece kendi taraftarları içinde yer alan Haricilerin görüşlerini benimseyen bir grup ile kardeşi Hz. Hüseyin’in muhalefetine rağmen, Hz. Muaviye ile anlaşarak, Hz. Peygamber (asm)'in işaret ettiği gibi Müslümanlar arasında kan dökülmesini önlemiş ve insanların kısa bir süre için de olsa barış ve huzur içinde yaşamalarına vesile olmuştur.

Hz. Hasan daha sonra ailesiyle birlikte Medine’ye gitti. Hayatının geri kalan kısmını orada siyasetten uzak bir şekilde geçirdi. H. 49/M.669 tarihinde vefat etti. 

Hz. Hasan’ın halim, selim, cömert, sakin, vakarlı, barış yanlısı, siyasî beklenti ve menfaatlerden uzak kalabilmiş farklı bir kişilik sergilediği kaynaklarda yer almaktadır. Hz. Hüseyin ile birlikte Hz. Peygamber (asm)'in neslini günümüze kadar devam ettiren iki şahsiyetten biridir.

Hz. Hüseyin (r.a) kısa hayatı

Hz. Hüseyin (r.a), 626 yılında Medîne’de doğdu. Künyesi Ebû Abdullah’tır. “Şehît” lakabıyla meşhur­dur. Resûlullah, ağabeyi Hasan’a yaptığı gibi o güne kadar Araplar tarafından pek bilinmeyen “Hüseyin” ismini kulağına bizzat ezan okuyarak koydular ve doğumunun yedinci gününde Akîka kurbanı kestirip Hz. Fâtıma’dan (r.a.) saçının ağırlığınca fakirlere gümüş dağıtmasını istediler.

Hüseyin (r.a), insanların gıpta ettiği müstesnâ bir şahsiyet idi. Çok üstün fazîletlere sâhip bir insandı. Herkes tarafından sevilirdi.

Hz. Hüseyin (r.a) çok cömert ve mütevâzı idi:

“Cömert, efendi olur; cimri ise hor ve hakîr olur. Bu âlemde bir mü’min kardeşinin iyiliğini kendinden önce düşünen, öbür âlemde daha iyisini bulur.” buyururdu. Hayâtını Allâh rızâsını ve âhireti kazanmaya adaması, onu pek ulvî makamlara yükseltti. Cennet gençlerinin efendisi oldu.

Hz. Hüseyin (r.a.) 680 yılında Kûfe yakınlarındaki Kerbelâ’da şehît edildi. 57 yaşında şehît edilmiş olmasına rağmen gönüllerde hep genç olarak kalan ve gençlere örnek fazîletli davranışlarıyla hayalleri süsleyen bir şahsiyettir.

KOLAY GELSİN İYİ DERSLER .

EN İYİ SEÇERSEN SEVİNİRİM ;)