Cevap :
Osmanlı Devleti gerek doğuda gerekse batıda yer alan pek çok farklı devlet ve imparatorluktan üstün olması, günden güne yükselişinin adeta bir göstergesidir. Osmanlı devleti yüzyıllar boyunca hakim olduğu coğrafyalarda her zaman insanların taktirini toplamış, günden güne büyümüş sosyolojiye yönetim biçimlerine örnek olarak harika bir devlet ideolojisi ve yönetimi ortaya koymuştur
Osmanlı Devleti 1299 yılında Osman Gazi tarafından kurulmuştur. Osman Gazi'nin kökeni, Oğuz Türklerine dayanmaktadır. Osmanlı Devleti 600 yıl boyunca yönetilmiş ve bir nevi Batı ile Doğu arasında bir köprü olmuştur. Osmanlı Devleti'nin en çarpıcı özelliklerinden biri Din, dil ve ırk ayrımı yapmamasıdır. Öyle ki, yabancı uyruk sahibi olan kişiler bile Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yaşayabiliyor ve özgürce kendi dinlerindeki ibadetleri gerçekleştirebiliyorlardı. Özellikle orta çağda buna çok fazla rastlamamız mümkün değildir, devletler, kendi çatısı altında yaşayan insanları kendi kültürlerine adapte eder ve devletin sahiplendiği dini ibadetleri yapmasını isterdi. Fakat Osmanlı Devleti'nde bu durum pek fazla yaşanmazdı ve herkes, kendi hür iradesi ile istediği dini yaşayabilirlerdi...
Osmanlı Devleti, ilk kuruluşunda genel olarak Bizans'a karşı genişleme politikasını benimsemişlerdir ve bu yönde çalışmalar yapmışlardır.. Öyle ki bir çok Bizans toprağını kendi hanelerine katmış, ve en önemli Bizans toprağı olan Konstantinopolis'i de 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in seferi üzerine kendi topraklarına katmışlardır. Osmanlı Devleti, tabii ki bunla sınırlı kalmıştır. Sadece Batı'yı hedef alan genişlemeler dışında Doğu'dan da bir çok toprağı himayesi altına katmıştır. Öyle ki 16. ve 17. yüzyıllarında üç kıtaya birden yayılmışlardır, 13. yüzyıldan, 20. yüzyıla kadar yaşamını sürdüren bu devlet.. Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini de almıştır. En geniş sınırlarına ise 1683 yılında ulaşmıştır...
Osmanlı İmparatorluğu, her ne kadar İmparatorluk hâlini almış olsa bile, 17. yüzyılın sonlarına doğru gerileme dönemine girmiştir. İşler o kadar kötü hâl almıştır ki, 19. yüzyıla gelindiğinde artık çöküş dönemi başlamıştır. Öyle bir duruma düşülmüştür ki, devlet artık kendi bağımsızlığını koruyamamaya başlamıştır. Nitekim bu durumun sonucu olarak, Rus Çarı I. Nikola 1853 yılında Osmanlı için "Hasta Adam" tabirini kullanmıştır. Ülkenin bu duruma gelmesinin en temel sebeplerinden biri artık tımar sisteminin bozulmasıdır, öyle ki bu sebepten dolayı Balkanlar ve Anadolu'da bir çok karışıklık çıkmıştır. Osmanlı düzeninin bozulmasının ilk somut örneği 7 Ekim 1571 tarihindeki İnebahtı mağlubiyetidir. Tabii bu gerileme döneminin tek sebebi tımar sisteminin bozulması da değildir, özellikle son dönemlerde ülkeyi yöneten padişahların, aslında ülkeyi yönetememesi de ülkeyi adım adım yıkılmaya götürmüştür. Günün sonunda, büyük zaferler, fetihler yapan bu büyük devlet, Osmanlı İmparatorluğu, bu 623 yıllık saltanat, 1 Kasım 1922 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından saltanatın kaldırılması ile resmen yıkılmıştır.. Hâli hazırda yaşayan padişah torunları ve çocukları ise Türkiye Cumhuriyeti'nden sürgün edilmiştir...
Umarım yardımcı olabilmişimdir, çok detaylara pek giremedim.. Eğer girseydim bi 3-5 saat belki aralıksız yazmak zorunda kalırdım. İyi günler dilerim... ^^