Cevap :

Cevap:

motor ogrenme: dans eden kisilerin dans hareketlerini yaparken kurallara uymasi motor ögrenmeyi yansitir.

model olarak ögrenme: babasindan kötü bir söz duyup bunu ögrenen cocuk bunu hic beklenmedik bir anda topluluk icinde söyleyebilir.

Açıklama:

insallah yardimci olmusumdur.

Cevap:

Açıklama:

Bugün tutumların ve on yargıların değiştirilmesinde, davranış terapilerinde, fobilerin tedavisinde, batıl inançların önlenmesinde klasik ve edimsel koşullanmadan büyük ölçüde yararlanılmaktadır.

Klasik Koşullanma Yoluyla Öğrenme

Organizmanın; doğal bir uyarıcıya karşı gösterdiği doğal tepkiyi, daha önce tepki vermediği yapay bir uyarıcıya da göstermesidir. Klasik koşullanma yoluyla öğrenmeyi ilk kez fizyolog ve psikolog olan Ivan Pavlov ele aldı. Pavlov kopekler üzerinde koşullanma deneyleri yaptı.

Kopek et görünce doğal olarak salya salgılar. Pavlov yaptığı deneyde kopeğe et vermeden önce zil çaldı, hemen arkasından et verdi ve birçok tekrardan sonra kopeğin zil sesini duyar duymaz salya tepkisi verdiğini gözlemledi.

Koşullanmayla gerçekleşen öğrenme sonucunda kopek, zil sesi duyunca salya salgılamayı öğrenmiş oldu.

Klasik koşullanma ile ilgili kavram ve prensipler aşağıda belirtilmiştir.

Doğal (koşulsuz) uyarıcı, organizmada doğal olarak tepki oluşturan uyarıcıdır (et).

Doğal (koşulsuz) tepki, doğal uyarıcıya karşı gösterilen tepkidir (ete gösterilen salya tepkisi).

Koşullu uyarıcı, koşullanma sonucu doğal uyarıcının yerini alan yapay uyarıcıdır (zil sesi).

Koşullu tepki, öğrenmeye dayalı tepkidir ( zil sesine gösterilen salya tepkisi).

Genelleme, bir uyarıcıya gösterilen tepkinin benzer uyarıcılara da gösterilmesidir. Örneğin sokak kedisi tarafından tırmalanan çocuğun bütün kedilerden korkması durumudur.

Ayırt etme, uyarıcı genellemesinin sona ermesi ve organizmanın benzer uyarıcılar arasından sadece tek bir uyarıcıya tepki vermeye başlamasıdır. Örneğin sokak kedisi tarafından tırmalanan çocuk bir sure sonra ev kedilerinden korkmaz.

Sönme, belli bir sure pekiştirilmeyen davranışın görülme sıklığının azalması ve giderek yok olmasıdır. Örneğin zil sesinden sonra kopeğe bir sure et verilmediğinde kopek zil sesine daha az salya tepkisi gösterir ve tepki giderek yok olur.

Kendiliğinden geri gelme, sonen bir davranışın ara sıra tekrar ortaya çıkması durumudur. Örneğin kopeğin sonen salya tepkisi ara sıra tekrar ortaya çıkar.

Yakınlık (bitişiklik), öğrenme için koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcının bitişik verilmesi gerekir. Örneğin kopeğe önce zil sesi dinletilir, hemen arkasından hiç zaman geçirmeden et verilir.

Edimsel Koşullanma Yoluyla Öğrenme

Organizmayı ödüle götüren veya cezadan kurtaran bir davranışın organizmada kalıcı hale gelmesidir. Edimsel davranış, belirli bir uyarıcıya verilen tepki değil kendiliğinden ortaya çıkan bir davranıştır. Edimsel koşullanmada olumlu sonuç veren bir davranışın tekrarlanma olasılığını artırmak söz konusudur. Bunun için belli bir davranışın pekiştirilmesi gerekir.

B.F. Skinner (Sıkinır) yaptığı deneyde aç bir fareyi kutunun içine bırakır. Fare kutunun içinde gelişi güzel dolaşırken kutuda özel amaçla hazırlanmış pedala dokunur. Pedala dokunduğunda alttaki kaba yiyecek düşer.

Bu durum fare için bir ödüldür. Fare, kafesi kurcalarken pedala dokunup yiyeceğe ulaştığı her denemesinde yiyecekle pedal arasında daha fazla bağ kurar ve bir sure sonra edimsel koşullanma gerçekleşir. Fare her acıktığında pedala basarak yiyeceğe ulaşmayı artık öğrenmiştir.

Skinner bir davranışın koşullanması için şekillendirme denilen bir yöntemden faydalanır. Örneğin bir çember içinden geçirilmek istenen aslana önce alçak bir çemberden geçme denemeleri yaptırılır. Çemberden her geçtiğinde aslana et verilir. Sonra çember her seferinde biraz daha yükseltilerek davranış pekiştirilmeye devam edilir.

Böylece istenilen yükseklikteki çemberden geçme davranışı adım adım şekillendirilmiş olur. Edimsel koşullanmaya göre öğrenme sürecinde öğrenilecek materyalle ilgili adımlar küçük olmalıdır ve daha önce öğrenilenler üzerine kurulmalıdır. Özellikle öğrenmenin ilk safhalarında öğrenme düzenli olarak ödüllendirilmeli ve tüm aşamalarında da pekiştireçlerle şekillendirilmelidir. Pekiştireçler doğru davranışı takiben hemen verilmelidir.

Edimsel koşullanma ile ilgili kavram ve prensipler aşağıda belirtilmiştir.

Pekiştireç, bir davranışın tekrarlanma olasılığını artıran uyarıcılardır.

Olumlu pekiştireç; organizma tarafından istenilen, verildiğinde davranışın ortaya çıkma sıklığını artıran uyarıcıdır.

Kedi için ciğer, çocuk için şeker, bir yetişkin için takdir edilme olumlu pekiştireçtir. Olumlu pekiştireç ile ödül aynı anlama gelir.

Olumsuz pekiştireç; organizmayı rahatsız eden, istenilmeyen ve ortadan kaldırıldığı zaman davranışın görülme sıklığını artıran uyarıcıdır. İstenilen davranış yapıldığında olumsuz uyarıcı ortadan kaldırılır, böylece davranış pekiştirilmiş olur. Pedala bastığında elektrik şokunun bittiğini anlayan fare pedala basmayı daha çabuk öğrenir.