Cevap :

Kısa Hali:

Halkı tarafından çok sevilen bir padişah fakat kendini övmeyi o kadar çok seviyor ki çok eski dostu olan vezir bu duruma çok üzüldüğü için ona yaptığı hatayı fark ettirmek için başka bir kentte yaşayan Kör Adam'ın hikayesini anlatır ve buna inanmayan padişahı da alarak yola çıkarlar.

Uzun Hali:

Halkı tarafından çok sevilen bir padişah fakat kendini övmeyi o kadar çok seviyor ki çok eski dostu olan vezir bu duruma çok üzüldüğü için ona yaptığı hatayı fark ettirmek için başka bir kentte yaşayan Kör Adam’ın hikayesini anlatır ve buna inanmayan padişahı da alarak yola çıkarlar. Kör Adam’ın yanına varırlar, hikayesini dinlemek isterler. Fakat Köradam, oradan 2 gün uzaklıkta yaşayan Kuyumcunun pazarın ortasında her pazar kurulduğu gün gelip bir altın yumurtayı toz haline getirip insanların üstüne attığını söyler, onu satmak yerine. Ve Kuyumcu'nun hikayesini öğrenip gelip anlatırlarsa, o da kendi hikayesini anlatacağını söyler. Kuyumcu'nun yanına vardıklarında onun hikayesini dinlemek istediklerinde o oradan 3 gün uzaklıkta Demirci'nin hikayesini merak ettiğini eğer onu öğrenip gelip anlatırlarsa kendi hikayesini anlatacağını söyler. Peki der oradan da ayrılırlar ve Demirci'nin yanına gelirler, gördükleri karşısında onun hikayesini sorarlar fakat Demirci de oraya 4 gün uzaklıkta bulunan kentte bir Müezzin yaşadığını ve onun hikayesini onun neden ezan okuyamadığını merak ettiğini söyler. Onu gelip anlatırlarsa kendi hikayesini anlatacağını söyler. Ve Müezzin'in yanına geldiklerinde ona sorarlar hikayesini o da, oradan 5 gün uzaklıkta ki kentte bir şapkacının yaşadığını ve onun hikayesini merak ettiğini, onu gelip anlatırlarsa kendi hikayesini anlatacağını söyler. Padişah ve vezir yolu tutmuşlar, şapkacının yanına geldiklerinde ona hikayesini sormuşlar. Şapkacı, öğrendikleri tüm hikayeleri geri dönüp anlatacaklarına söz verirlerse, kendi hikayesini anlatacağını söyler ve başlar anlatmaya. Hikayeleri öğrendikçe bu yolları geri dönüp anlatır ve yeni hikayeleri öğrenirler. En sonunda Köradam'ın da hikayesini öğrendikten sonra Şapkacı'ya geri dönüp anlatacağını söyler vezir fakat padişah gitmemesini, tüm ülkeye bir ferman ilan etmesini ve hepsini saraya çağırmasını söyler. Hepsi teker teker gelirler ve padişah yanında ki dalkavukları saraydan kovup yerlerine onları alır. Onlardan öğreneceği ve bu öğrendiği şeyleri sürekli hatırlamak için yanında olmalarını ister. Açgözlülüğün, paylaşmamanın, har vurup harman savurmanın, sabırsızlığın ve kıskançlığın insana neler kaybettirdiğinin en iyi örnekleriydi bu 5 kişi. Bu yüzden padişah onların hep yanında olup yol göstermelerini istemiş. Bu teklif onların da hayatlarındaki kâbuslardan kurtaracak bir olanak olmuş. O günden sonra ülke çok daha iyi yönetilmiş.

Gerçekten masal masal içinde. İlk başta çok fazla tekrar olduğu için sıkıyor biraz insanı Ama hikayeler anlatıldıkça farklı şeyler çıktıkça altından kendine çekiyor insanı. Çocuklara her gece başka bir hikaye anlatılabilecek tarzda hikayeler. Ama aynı zamanda büyüklerinde okuyup kendilerine öğütler çıkartabilecekleri bir kitap.

Yazan: Ezgi Sürmeli

Başarılar.

.