Öncelikle çok geçmiş olsun, size ekonomi gelmesi biraz işinizi zorlaştıracak, öncelikle örnek vermeden önce bir kaç taktik vermek istiyorum. Münazarada en önemli şey ne olursa olsun savunduğun şeydir. Yani senin savunduğun bilginin %100 doğru olmasına gerek yok, en önemli şey verilen konuyu nasıl savunduğunuz ve karşı tarafı nasıl çıkmaza soktuğunuzdur. Mesela size yoğurtun siyah olduğunu da savundurabilirlerdi, bu yanlış olsa bile sanki %100 doğruymuş gibi algı yaratmaya çalışmak zorunda kalırdınız. Neyse daha fazla uzatmıyorum.
1- Öncelikle ekonominin iyi olması bir devletin ne kadar güçlü olabildiğinin bir kanıtıdır. Ekonomi tüm işlerin ve mesleklerin aslında alt yapısını oluşturabilmektedir. Eğer bir ülkenin ekonomik gücü iyi olmazsa, zaten eğitimi ve geri kalan tüm özellikler sürekli eksi yönde ilerlemeye mahkumdur.
2- Bir ülke düzgün ekonomik gelir elde edemezse, eğitim ihtiyaçlarını karşılayamayabilir. Örneğin okullara yeterli maddi desteği vermezlerse, akıllı tahtalar veya yeni teknolojik ürünlere erişim çok daha zor olur. Bunun sonucu ise, güncel bilgiye erişimin zorlaşması olur.
3- Ekonomisi iyi ülkeler zaten düzgün yönetilemediği için iç huzursuzluk başlar, iç huzursuzluk aslında bir noktadan sonra öğretmenleri ve öğrencileri de etkilemektedir. Eğer öğrenciler yeteri desteği alamazlarsa, ve sürekli ekonomiyi düşünmek zorunda kalırlarsa çok fazla dikkat dağınıklığı yaşarlar. Fakat ekonomi iyi olursa bu tarz düşünceleri kafalarına dert etmelerine gerek kalmaz.
4- Aynı şey öğretmenler içinde geçerlidir, düzgün bir gelir dağıtımı olmayan ülkelerde, ekonomik açıdan zorluk çeken ülkelerde (Türkiye gibi, fakat münazarada Türkiye deme, başın yanabilir) öğretmenlerinde psikolojik sıkıntıları olabilir, buda dolaylı yoldan eğitimi aşırı derecede etkiler. Kendi geçimini sağlayamayan öğretmen, bu dikkat dağınıklığından dolayı tüm odağını derslere veremez ve büyük zorluklar yaşar. Fakat ekonomi güzel ve gelir dağılımı iyi olursa, öğretmenlerin bu tarz bir problemleri kalmaz ve tüm dikkatlerini öğrencilere ders anlatmaya verebilirler.
5- Ekonomik problemler tüm bir ülkeyi etkiler, eğer ekonomi kötü olursa insanlar mutsuz olur ve geçinemez, iyi olursa mutlu olur ve hayatlarını dilediği gibi yaşayabilirler. Bu bağlamda düşünürsek işin psikolojik kısmı aslında çok basittir. Yukarıda belirttiğim örnekler gibi avantajlar veya dezavantajlar yaşanabilir. Ama aynı zamanda ekonominin kötü olması, okullarda teknolojik bir gerilik sağlatmaz. Öncelikle okula ihtiyacı olan malzemeler alınamaz, hijyen problemleri yaşanabilir. Sonuç olarak hijyen malzemeleri ve geri kalan tüm minik detaylar, hep ekonomiye bağlı durumdadır. Eğer para olmazsa, hijyen vb. bir çok şey okullarda eksik kalır. Öğrenciler bu zorluklarda okuyamaz ve sürekli geri kalır...
Uzun lafı kısaltmamız gerekirse, ekonomi aslında ülkenin yaşam biçimine yön verir. Eğer kötü olursa hem psikolojik hem de maddi problemler yaşanır, ve bunlardan dolayı eğitimde tüm sektörler gibi ağır etkilenir, fakat ekonomi iyi olursa, tıpkı ülkenin diğer yerlerinde olacağı gibi eğitimde bundan etkilenir ve refah seviyesi yüksek okullarda dersler işlenir.
Bundan sonrası biraz önerilerim olacak, eğer bunlar yettiyse okumana gerek yok...
Evet biraz fazla uzun oldu ama münazaralarda bunlar gerçekten gerekli, önemli olan şey aslında ne kadar akıcı konuşacağınız ve bilginizi ne kadar iyi savunacağınıza bağlı. Size gerçekten zor bir konu gelmiş fakat üstesinden gelebilirsiniz, fakat şunu tekrardan üzerine vurgulaya vurgulaya söylüyorum, lütfen özgüvensizlik yapmayın. Bir bilgi %100 doğru olmasa bile, onu ballandıra ballandıra sanki çok çok önemliymiş ve doğruymuş gibi anlatmanız lazım. Ne kadar akıcı ve düzgün konuşursanız, o kadar fazla karşı tarafı baskılarsınız ve münazarayı kazanmak için büyük adımlar atarsınız. Umarım gerçekten yardımcı olabilmişimdir, kazanmanız dileğiyle.. İyi günler dilerim.. ^^
