Cevap :
Selam!
Acemi çaylak : Toy, tecrübesiz, beceriksiz kimse.
Acemilik çekmek : -1. Bir işte bilgisiz ve deneyimsiz olduğu içjn sıkıntı çekmek. -2. Bir yerin yabancısı olduğu için bocalamak.
Acem kılıcı gibi İki tarafı (taraflı) kesmek: Yandaşlarına da, karşıtları na da zarar vermek, her iki yanı da kırmak.
Acentadan çıkma : Yeni, gıcır gıcır (araba).
Acı çekmek (duymak) : -1. Vücutta herhangi, bir yara, ezik vb. nede niyle aa duymak. -2. Yaptığı bir işin kötü sonuçlanmasından ötürü üzülmek.
Acı gelmek (bir şey, birine) : Bir söz, durum, davranış ona dokun mak, onu üzmek.
Acından ölmek : -1. Çok acıkmış olmak. -2. Açlıktan ötmek.
Acı kuvvet: Zorlayıcı, ezici güç.
Acısı çıkmak : Bir güçlüğün daha sonra olumsuz, kötü sonuçlarını gör mek, yaşamak.
Acısını almak : -1. Act tadını gidermek. -2. Sızısını, üzüntüsünü gider mek.
Acısını çekmek (bir şeyin) : Yapılan yanlış bir işin üzücü sonuçlarını görmek.
Acısını çıkarmak (bir şeyin) (bir kimseden) : -1. Uğradığı maddi ve manevi kayıpları gidermek . -2. Zamanında gereği gibi yapılamayan
bir-şeyi fırsatı düşünce fazlasıyla yapmak; telafi etmek, gidermek. -3.
Yapılan bir kötülüğe kötülükle karşılık verip öç almak; intikam almak.
#Themels
Cevap:
Adamdan saymak: Değeri olmadığı hâlde bir kimseye kıymet vermek, saygı duymak. “Seni adamdan saydım diye mi naz yapıyorsun?”
Adam etmek: 1) Eğitmek, yetiştirmek, belli bir seviyeye getirmek. “Sen uğraş, didin, adam et, o da sırt çevirsin sana.” 2) Tamir edip kullanılır hâle getirmek, bir yeri düzene sokmak. “Bu arabayı eninde sonunda adam edeceğim.”
Adam evladı: İyi bir ailenin iyi yetiştirilmiş; özü, sözü doğru çocuğu. “Bu iyiliği ancak bir adam evladı yapabilirdi.”
Adam olmak: 1) Yetişip büyümek, gelişmek, iş güç sahibi olmak. “Umarım o da bir gün adam olur.” 2) Onarılıp işe yarar hâle gelmek.
Adam / insan sarrafı: Tecrübesi sayesinde insanların iyisini kötüsünü çabuk anlayacak duruma gelmiş kimse. “Sen üzülme, baban insan sarrafıdır, onun ne mal olduğunu kolayca anlar.”
Adam sen de (adam!): Bir işin önemli olmadığını, aldırılmaması gerektiğini anlatmak için söylenir. “Adam sen de, o katılmazsa katılmasın, biz birlikte oynarız.”
Adam sırasına geçmek / girmek: Toplumda kendisine daha önce değer verilmezken, artık kendisine önem ve değer verilir olmak. “Biliyorum, seni de adam sırasına geçiren paran oldu.”
A`dan Z`ye kadar: Bütünüyle, baştan aşağı. “Bu sınıfın düzeni a`dan z`ye kadar bozuk.”
Adı batmak: Adı anılmaz olmak, unutulmak, sözü edilmez olmak. “Hatırlatmayın, adı batsın o adamın!”
Adı çıkmak: Kötü bir şöhret kazanmak. “Bir kere adı çıkmış, ne yapsa fayda etmiyor, kimse dinlemiyor onu."